Marmara Denizi, sadece kıtaları birbirine bağlayan bir su yolu değil, aynı zamanda binlerce yıllık bir su altı müzesi. Yapılan araştırmalar ve yayımlanan envanterler, MÖ 4. yüzyıldan Osmanlı dönemine kadar uzanan 21 farklı batığın hikayesini gün yüzüne çıkarıyor.
İSTANBUL – Tarih boyunca medeniyetlerin geçiş güzergahı olan Marmara Denizi, bağrında sakladığı ticaret gemileriyle tarihe ışık tutmaya devam ediyor. Arkeologlar Cemal Pulak, Nergis Günsenin ve diğer araştırmacıların (Işın, Bilir & Şahin) yıllara yayılan çalışmaları sonucu derlenen veriler, Marmara’nın altındaki zengin ticaret ağını gözler önüne serdi.
Marmara Denizi’ndeki bilinen en eski batıklar, bizi Antik Yunan dönemine, MÖ 4. yüzyıla götürüyor. Sisam Batığı (MÖ 4. yy sonu), Ayıtaşı Burnu Sakız Batığı (MÖ 4. yy ilk yarısı) ve Akmanlar Çizmeci Batığı, bölgedeki deniz ticaretinin ne kadar köklü olduğunu kanıtlıyor. Bu gemiler, binlerce yıl önce Ege ve Karadeniz arasındaki ticaretin ilk halkalarını oluşturuyordu.
Su altı araştırmaları, gemilerin sadece şarap veya zeytinyağı (amphora) taşımadığını, aynı zamanda dönemin inşaat sektörü için de hayati öneme sahip olduğunu gösteriyor.
Özellikle MS 6. ve 7. yüzyıla tarihlenen batıklar dikkat çekici. Ekinlik Adası Mermer Batığı (MS 6. yy) ve Küçük Ada Künk Batığı (MS 7. yy), Bizans İmparatorluğu’nun imar faaliyetleri için Marmara Denizi’ni bir nakliye yolu olarak kullandığını belgeliyor. Kiremit ve tuğla taşıyan gemilerin (Kuyu Burnu ve diğer Tuğla/Kiremit batıkları) sıklığı, o dönemde bölgedeki yoğun yapılaşma faaliyetlerinin en somut delilleri arasında.
Envanterdeki en çarpıcı veri ise MS 11. yüzyıla ait batıkların yoğunluğu. Araştırmacı Nergis Günsenin’in çalışmalarıyla belgelenen Tekmezar I ve II, Anataş Adacık, Taşada, Eşek Adaları, Kocayemişlik ve Ocaklar Burnu batıklarının tamamı bu yüzyıla tarihleniyor. Bu durum, 11. yüzyılda Marmara Denizi’ndeki ticaretin zirve yaptığına veya o dönemde yaşanan fırtına, savaş gibi spesifik olayların gemi kayıplarını artırdığına işaret ediyor.
Tarih tüneli sadece Bizans ile sınırlı değil. 1985 yılında Pulak tarafından belgelenen Gündoğrusu Limanı Batığı, bizi MS 18. yüzyıla, Osmanlı dönemine taşıyor. Ayrıca MS 15-16. yüzyıla tarihlenen Fayans Batığı, dönemin seramik ve çini sanatının ticari boyutunu yansıtması açısından büyük önem taşıyor.
Listede yer alan ve tarihi henüz netleşmemiş olan Vordonisi Mermer Batığı ise gizemini korumaya devam ederek yeni araştırmalara kapı aralıyor.
Uzmanlar, Marmara Denizi’nde tespit edilip yayımlanan bu 21 batığın sadece bir başlangıç olduğu görüşünde. Kirlilik ve kaçak avcılık tehdidi altındaki bu batıklar, sadece arkeolojik birer buluntu değil; denizcilik teknolojisinin, ticaret rotalarının ve geçmiş yaşamların sessiz tanıkları olarak korunmayı bekliyor.
DÖNEMLERE GÖRE ÖNE ÇIKAN BATIKLA