Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat, usta gazeteci İsmail Küçükkaya‘nın Halk TV’de sunduğu “Yeni Bir Sabah” programına katıldı. Konuşmalarıyla ya da daha doğrusu konuşamamasıyla tepki çekti ve gazetecinin sabrını taşırdı. Sağlıklı bilgi alamayan Küçükkaya, ilçedeki otellerin bazılarının Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, bazılarının ise belediyelere bağlı olduğunu anlamadığını belirterek eski Turizm Bakanı’na bağlandı. Bakan, “Konuğunuz bu konularda bilgisiz” dediği programda konuşulan müsilaj olayı tartışıldı.
İnsan sağlığı, canlı sağlığı her şeyden önemlidir. Halk arasında “sağlıktan başka önemli bir şey yok” diye beylik konuşmalar vardır. Doğrudur. Adalar’ın belediye başkanının çıktığı programda dürüst bir şekilde kıvırmadan gerçekleri söylemesi gerekirken, siyasi oy kaygısı, kendisinin Milli Emlak üzerinde işgal ettiği ve üzerine balık restoranı kondurduğu, bu restoranı da 1 milyon TL’ye kiraya verdiği iddiaları, Büyükada’da bir oteli olduğu düşünüldüğünde, gazetecinin sorularını geçiştirmesi, eveleyip gevelemesi normal gözüküyor!
Son yıllarda Marmara Denizi’nde ve diğer bazı bölgelerde görülen müsilaj (deniz salyası) olayları, deniz ekosistemine ve insan sağlığına olası etkileri nedeniyle endişe yaratmıştı. Peki, müsilaj olan denizlerde yüzmek güvenli midir? Müsilajlı denizlerden çıkan balıkları yemek sağlık açısından riskli midir? Bu soruların cevaplarını bulmak için, bilimsel kaynaklardan yararlanıp ve uzman görüşlerini inceledik
Müsilaj, denizlerde aşırı miktarda organik maddenin birikmesi sonucu oluşan, jelatinimsi bir yapıdır. Fitoplankton adı verilen mikroskobik deniz canlılarının aşırı çoğalması, deniz suyu sıcaklığının artması ve besin maddelerinin fazlalığı gibi faktörler müsilaj oluşumuna katkıda bulunur. Önemli bir nokta ise, müsilaj oluşumunun sıklıkla kirlilik ve düşük su kalitesi ile bağlantılı olmasıdır.Bu durum, insan sağlığı için ek riskler oluşturabilir.
Müsilaj oluşumu, doğal süreçlerin yanı sıra insan faaliyetlerinin neden olduğu çevresel bozulmaların bir sonucudur. Tarımda kullanılan kimyasal gübreler (özellikle azot ve fosfor), endüstriyel atıklar ve evsel atıklar, nehirler yoluyla denizlere taşınır. Bu besin maddeleri, fitoplanktonların aşırı çoğalmasına neden olur. Arıtılmamış veya yetersiz arıtılmış atık suların denizlere boşaltılması, deniz ekosistemindeki besin dengesini bozar. İklim değişikliği nedeniyle deniz suyu sıcaklıklarının artması, fitoplanktonların büyümesini hızlandırır ve müsilaj oluşumunu tetikler. Sıcaklık artışı ve rüzgarın azalması, deniz suyunun durgunlaşmasına neden olur. Bu durum, müsilajın yüzeyde birikmesini kolaylaştırır.
Müsilajın yoğun olduğu bölgelerde denize girmek bazı riskler taşıyabilir. Müsilaj, ciltte alerjik reaksiyonlara, kaşıntıya ve tahrişe neden olabilir. Ayrıca, müsilajın içinde zararlı bakteriler ve mikroorganizmalar bulunabilir, bu da enfeksiyon riskini artırabilir. Özellikle hassas ciltli kişiler, çocuklar ve yaşlılar müsilajlı denizlerde yüzmekten kaçınmalıdır.
Müsilajlı denizlerden çıkan balıkların tüketimi konusunda da dikkatli olmak gerekir. Müsilaj, balıkların solungaçlarına yapışarak solunumlarını zorlaştırabilir ve balıkların oksijen yetersizliği yaşamalarına neden olabilir. Bu durum, balıkların et kalitesini, besin değerini ve hatta hayatta kalmalarını etkileyebilir. Ayrıca, müsilajın içindeki bazı zararlı maddeler balıkların vücudunda birikebilir ve insan sağlığına risk oluşturabilir. Denizanasının balıkları nasıl etkilediği bilinmemekle birlikte, müsilajlı sularda yaşayan balıkların tüketilmesinin güvenliği konusunda endişeler bulunmaktadır. Bu nedenle, müsilajlı denizlerden çıkan balıkları tüketmeden önce dikkatli olmak önemlidir. Güvenilir kaynaklardan temin edilen ve iyice temizlenmiş balıklar tercih edilmelidir. Balıklar pişirilmeden önce iyice yıkanmalı ve iç organları temizlenmelidir.
Deniz biyologları ve sağlık uzmanları, müsilajlı denizlerde yüzme ve balık tüketimi konusunda bazı uyarılarda bulunmaktadır. Müsilajın yoğun olduğu bölgelerde denize girmekten kaçınılması, girmek zorunda kalınırsa da duş alınması ve koruyucu kıyafetler giyilmesi önerilmektedir. Balık tüketimi konusunda ise, güvenilir kaynaklardan temin edilen ve iyice temizlenmiş balıkların tercih edilmesi önemlidir.
Müsilajın görüldüğü bölgelerdeki yetkililer (belediyeler, sağlık bakanlığı vb.), genellikle müsilajın yoğun olduğu bölgelerde denize girme ve balık tüketimi konusunda uyarılar yayınlamaktadır. Bu uyarıları takip etmek ve yerel halkın deneyimlerini dikkate almak önemlidir.
Müsilaj, deniz ekosistemi ve insan sağlığı için potansiyel riskler taşıyan bir olgudur. Müsilajlı denizlerde yüzmek ve bu bölgelerden gelen deniz ürünlerini tüketmek çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, müsilajlı sularda yüzmekten ve bu sulardan elde edilen deniz ürünlerini tüketmekten kaçınmak, sağlığınızı korumak adına son derece önemlidir. Yetkililerin uyarılarını takip etmek ve kişisel önlemler almak, bu riskleri en aza indirmenize yardımcı olabilir.
”Öyle demeyelim.”