YETER
İnsan sağlığına saygısız, gelecek nesillere duyarsız, duygusuz, gamsız ve toplumu katleden bir harekâtla, karanlık bir gecede karanlık emellere hizmet eden bir zihniyete, terbiye sınırlarımı zorlayarak sıfat yakıştırmamak için “Yeter” diyorum.
Evet “Yeter. Ne yapmak istiyorsunuz?
Sigara kutularının üstünde “Sigara öldürür” yazılıyor. Neye yarar ki, insanın kanına beynine nikotin işledikten sonra bu uyarı ne işe yarar ki? Ancak aklıselim olanlar mesajı algılarlar. Ada iskelelerine de bari “ Hoş geldiniz ama ölebilirsiniz”, “Elektromanyetik alandır, ölüm var” veya “ Hoş geldiniz hazır mı kefeniniz” yazın.
Evet, Kınalıadadan yazıyorum. Adalı olmanın gururuyla ama bir o kadar da üzülerek, sıkılarak, içim yanarak yazıyorum. Yıllar önce uzun süren bir hukuk savaşından sonra, eski muhtarımız merhum Hikmet Abanoz ve geçen yıl partisinden istifa edip tekrar bağımsız siyaset yapan Sayın Avedis K.Hilkatın çabalarıyla Kınalıada Deniz Otobüsü İskelesine kurulan baz istasyonu PTT binasının yakınına ve on beş metre yükseklikte bir direğin üstüne taşınmıştı. Bahtsız adamızın tepesindeki antenler ise Adalar Belediyesi Yetkililerince belirtildiği gibi dört taneye indirilmiş deniliyorsa bile, bunun kontrolünü kim yaptı?
Hayret ! Bugün öğrendiğime göre, adamıza gece yarısı ölüm harekâtı yapılmış. Deniz Otobüsü İskelesine üç baz istasyonu monte edilmiş de kimsenin haberi olmamış !!!!!!
Nasıl olur? Bu artık basit sayılan bir hırsızlık olayı değil, hadi onu sineye çekiyoruz ama bu kez hırsızlık değil, can pazarı. Yani gece yapılanlar gündüz vakti su yüzüne çıkmıyor mu? Ayrıca yerleştirilen baz istasyonları neden kamufle edilmiş? Görmeyelim diye mi? Boş ver canım, binlerce kişi gelip geçiyor, bazıları da ölsün mü dediniz? Neye ve kime hizmet ettiniz?
Ben verilecek cevabı da biliyorum. Bir gün merhum Belediye Başkanı Recep Koç’a rastladığımda kendilerinden adanın tepesine dikilmesine izin verdikleri antenler hakkında izahat istemiştim. “Evinizdeki TV kadar zararı var” demişlerdi bana. Yanındaki yalancılar da bu cevabı tasvip etmişlerdi. Öyle değil Beyler, her işin bir ilki var ve her şeyin de bir başı var, “Balık baştan kokar”. İş işten geçtikten sonra düzeltemezsiniz. Düzeltemediniz. Şimdi de acaba “zararı yok” diyebilecek misiniz?
Bu gece harekâtına kim yol verdi? Onu veya onları vicdanlarıyla baş başa bırakalım. Vicdanlarıyla yüzleşsinler.
Asıl mesele, şimdi ne olacak? Dilerim, durumun önemi gözler önüne serilir ve anlaşma yoluna gidilir. Bu dileğim gerçekleşmezse, yalnız adalıların değil, tüm İstanbulluların çözüm üretebilmeleri için el ele vermelerini istiyorum. Belli mi olur? Bir sabah uyandığınızda size de bir ölüm fermanı gelmiş olabilir. Sizler de bir baz istasyonuna sahip olabilirsiniz. Baksanıza geceler nelere gebe olmuş artık.
Ruhunda insanlık duygusu olan, aklıselim vicdanı selim herkese duyarlı olmalarını rica ediyorum. Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
Sosi Cındoyan