Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayımladığı kuraklık raporunda, halkın bilinçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapılarak, 2050’ye kadar buğday, arpa, mısır, ayçiçeği gibi stratejik ürünlerin üretiminde azalma yaşanacağına, kuraklığın hayvan yetiştiriciliğini de zora sokacağına dikkat çekildi.
MELTEM GÜNEŞ Ankara – Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye’nin önemli tarımsal üretim bölgelerinden biri olan Konya Havzası için Stratejik Çevresel Değerlendirme Raporu’nu onayladı. Kuraklığın havzadaki olumsuz etkilerini azaltabilmek için önerilen eylemlerin arasında; halkın bilinçlendirilmesi, ruhsatsız kuyuların ruhsatlandırılması, kurak dönemde ikinci ürün üretiminin sınırlandırılması, cami, hayrat, çeşme, sulama suyu gibi amaçlarla kullanılan suların tamamını kapsayacak şekilde şebekeye verilen bütün suyun ölçülebilir hale getirilmesi yer aldı.
Kuraklık yönetimine ilişkin önemli tespitlerin yer aldığı rapora göre, Türkiye’de 2050 yılına kadar ürün miktarlarında verimde yaşanan kayıplar nedeniyle buğday üretiminde yüzde 8,18, arpa üretiminde yüzde 2,24, mısır üretiminde yüzde 9,11, pamuk üretiminde yüzde 4,53 ve ayçiçeği üretiminde ise yüzde 12,89 azalış yaşanacağı tahmin ediliyor. Konya havzasında bazı önemli ürünlerde genel anlamda bir verim azalışı yaşandığı kaydedilerek, özellikle havzanın önemli ürünleri olan şekerpancarı, arpa, yulaf, çavdar ve mercimekte verim düşüşü olduğu aktarıldı.
‘Üretimden vazgeçecekler’
Kuraklığın yem kaynakları üzerine etkisi nedeniyle hayvancılık sektörünü de olumsuz etkileyeceği belirtilerek, “Ot kaynağından yoksun kalan büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde yoğun yemlemeden kaynaklanan Rumen Asidozu hastalığı oluşur ve hayvanlar genç yaşlarında kesime gönderilmek zorunda kalınır. Kesif yeme dayalı beslenme ayrıca çiftçinin üretim maliyetlerini artıracak ve birçok küçük yetiştiriciyi iflaslar nedeniyle bu üretim dalından vazgeçmeye zorlayacaktır” denildi.