Adalar Belediyesinin Ekim ayı meclis toplantısında yalan rüzgarı!

Adalar Belediyesinin Ekim ayı meclis toplantısında yalan rüzgarı!
Yayınlama: 13.10.2024
Düzenleme: 13.10.2024 16:19
A+
A-

Adalar Belediyesinin meclis toplantısı 11 Ekim Cuma günü, saat 11.00’de Çelik Gülersoy Kültür Merkezi Belediye Ek Hizmet Binası bahçesinde gerçekleşti.


Sokak hayvanlarının, ulaşımının, kıyılarının, çevre sorunlarının konuşulduğu toplantıda Adalılar talep, görüş, soru ve önerilerini, belediye başkanı ve yetkililerinin ise gerçeği yansıtmayan konuşmalarını dinledik.


Yahu arkadaş, bir belediye başkanı yönettiği ilçenin “Özel çevre Koruma Alanı” (ÖÇV) mahkeme tarafından iptal edildikten sonra Cumhurbaşkanı Kararnamesi’yle bakanlık tarafından sınırlarının genişletilerek geri geldiğinden haberi olmaz mı? “ÖÇV iptal edildi” diyor! Bu şahıs Adaları yönetiyor! Bir memuru da konuşmasında başkanı düzeltmek zorunda kalıyor.


Gelelim toplantıya; Toplantının özeti, Heybeliada ASAF Plajı ve Kablo, Büyükada Balıkçı Kooperatifi’nin sahile çektiği çit, Azmanbüsler, Adalar’daki kaçak binalar, reklam panoları, Adalara gelen ağır tonajlı araçlar, film, dizi ekipmanları ve Adalar ilçesi için yeni elektrikli araçlar üzerine çalışma yapıldığı konuları…


Öncelikle Adalar ilçesi için yeni elektrikli araçlar üzerine çalışma yapıldığı söylemleri doğruları yansıtmıyor. 11.500 MİLYON EURO verilen bu devasa araçlar Adalar’da kullanılmaya devam edecek. Belediye başkanının söylediğine göre yapılacak olan bilgilrendirme toplantıları ada halkını kandırmaktan, abiyane tabirle “gazını almaktan” öteye geçmeyecek. Çalışmalar yurt dışı bazlıymış. Bundan önce ÇİN’den ithal edilen araçlarda yurt dışı bazlıydı. Trafik tescil işlemlerinde sorun çıktığı için hala özel izinle çalışıyorlar.


Katılımcılar Adalar’daki plajları daha doğrusu ASAF Plajı Cevahir, Kablo hakkında bilgi istedi. Başkan her şeye olduğu buralara karşıyım dedi ama ne hikmetse bütün karşı çıktıkları konuların tam göbeğinde…


ASAF Plajına ve diğer plajlara ruhsat veren Adalar Belediyesidir. ASAF Plajına da Adalar Belediyesi Başkanı Ali Ercan Akpolat ruhsat verdi. Ancak buraya karşı!


Maden bu konulara hassassın neden buraya ruhsat verdin?
Şimdi diyecek ki; “Ben vermedim” Hayır, ASAF Plajına ruhsatı sen verdin.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 3 ay önce buranın ruhsatın iptalini istedi. İptal sebebi ise buraya bakanlığın Turizm İşletme Belgesi vermemesi. Vermediği için buranın ruhsatının iptalini istedi. Bu saatten sonra hiç bir güç ASAF Plajına ruhsat veremez.
Sen ne yaptın?
Ruhsat iptalini 3 ay beklettin.
Neden beklettin?


Başkan yardımcısı “ruhsat başvurusu yaptılar” diyor!


Başvurdular derken olayın aslı şöyle; Plajın yöneticileri “büfe” adı altında ruhsata başvurdular. Büfeye Turizm İşletme Belgesi almaya çalışıyorlar.


Büfe ruhsatı verdin diyelim. Plaj işletmelerine nasıl müsade edeceksin? Sen plaj ruhsatı vermeden istediği kadar işletme belgesi alsın! Şimdi diyeceksiniz ki; Heybeliada Su Sporlarınn plaj ruhsatı yok ama plaj işletiyor. Üstüne üstlük Turizm İşletme belgeside yok. Nasıl Plaj işletiyor? Bu soruyu Adalar Belediyesi’ne sormak gerekiyor.


Cevahir dediğin (Cevahir Aqua Heybeliada) yerin halka açık olması lazım. Darüşafaka’nın yeri belli, denize sıfır değil. Buradaki kıyı şeridinin kapatılmasına nasıl müsade ediyorsun? Devlet diyor ki; “Halkın sahile, kıyıya ulaşmasını kimse engelleyemez” İstediği kadar ASAF’da olsun, yol ormanın içerisinden geçsin, denize ulaşımı kimse kapatamaz. Kıyı Kanununa göre denize her yerden ulaşım olacak, tabi bu dükkanının içinden geçeceksin anlamına gelmiyor, yanından geçeceksin. ASAF neden kapatıyor yan tarafını? Yol orası. Kimse geçmesin diye.


Milli Emlak Müdürlüğü olsun Orman Müdürlüğü olsun kiralanan yer için kiralama sözleşmesinde hiç bir zaman plaj diye bir şey yazmaz, yazamaz. Kiralama sözleşmesi aynı ruhsat gibidir. Sözleşmede hangi faaliyetleri yapacaksa Orman veya Milli Parklar, o faaliyetlerin dışına çıkamaz. Yani sen oraya gelip lunapark yapamazsın. Plaj işletmesi olmayan bir kiralama sözleşmesinde hiç kimse plaj işletmeciği yapamaz.


Plaj denilen şey denizle ilgili. Denizin bir bölümü. Çünkü yüzme alanı olarak geçer. Yüzme alanı dediğin zaman, kıyı diyelim 100 m2, denizde 100 m2, 200 m2 üzerinden ruhsat verirsin.(ruhsat verirken denizin içini de sayarsın) Denizin içine duba koyan işletmeler, denize iskele yasak da duba koymak serbest mi? Gemiler bile bir yere gemiyi bağlarken palamar ücretti ödüyor. Dubayı geçtik adam kaydırak koymuş.


Senin ASAF ile ilgili imar planın var. Ne kadarı dolgu o denizin? Söyleyeyim: 14 mt dolgusu var. Sen belediye olarak 14 mt. dolguya nasıl izin verirsin? Burayla ilgili suç duyurusunda bulundun mu? Bildiğim kadarıyla bulunmadın. Yapman gereken hemen suç duyurusunda bulunmak. 14 mt. dolgu var, 14 mt. uzunluğu, 100 m2 fazla bir yer. TCK’da bunun karşılığı hapis cezası.


Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat; Her konuşmanda “ona karşıyım”, “buna karşıyım”, “onun önüne yatarım”, “bunun üstüne sıçrarım” diyorsun


Peki ne yapıyorsun?


Yalan konuşuyorsun…Sen Adalıların gözünün içine baka baka yalan konuşuyorsun. Çünkü bütün yetki sende, kanunlar açık, Türkçe yazılmış, Kıyı Kanunu açık, Orman Kanunu açık, Milli Parklar Kanunu açık, hiç bir şeye bakmazsan Anayasa’ya bak…

BÜYÜKADA BALIKÇI BARINAĞI’NIN ÇEKTİĞİ ÇİT KONUSUNA GELİNCE;

Çok net kapatamazsın arkadaş. Yok Vali yazı yazmış, bir önlem almaya kalkarsak polis engellermiş falan filan. Polis Anayasa’nın üstünde mi? Valilik çit yapılabilir derken güvenlik amacıyla tek girişi, tek çıkışı olacak, makul sevye 50 cm’ye düşüreceksin, kamera koymuşsun zaten güvenlik için, şuan çekilen çit tamamen kapatmak için, kapatamazsın arkadaş. Yollarda bulunan duvarın bile kaç cm. olacağını sen belirliyorsun. Yolu, caddeyi belirleyeceksin de denizi kapatan çiti nasıl belirliyemezsin. Sen tut “yapı tatil tutanağını” gerisini vali düşünsün. Vali yazmış olabilir sen sana düşeni yap. Tut tutanağını bırak mahkeme karar versin.


“Yalan zeka işidir, dürüstlük ise cesaret. Eğer zekan yetmiyorsa yalan söylemeye, cesaretini kullanıp dürüst olmayı dene.” – demiş üstad Victor Hugo… Ne güzel demiş. Ama bir insanda her ikiside yoksa ne olacak?

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 1 Yorum
  1. cahil köylü dedi ki:

    Genç adam kız istemeye gitmiş kayınpeder adayı damat adayına soruyor:
    – İçkin var mı?
    – YOK EFENDİM.
    – Kumarın var mı?
    – YOK EFENDİM.
    – Zamparalık ?
    – HAŞA EFENDİM.
    – İş güç, ev bark ?
    – ZİYADESİYLE EFENDİM.
    Kayınpeder bakmış ulan bundan iyisi Şam’da kayısı ”verdim gitti kızı ” demiş.
    Damat adayı bunun üzerine ”efendim benim sadece küçük bir kusurum var” demiş.
    – Nedir o ?
    – BEN YALANCIYIM.
    Özgür Özel’e gitsin.