enflasyon emeklilik ötv döviz otomobil sağlık

Adalar Kent Konseyi Seçimleri: CHP’nin Arka Bahçesi mi, Toplumun Ortak Platformu mu?

Adalar Kent Konseyi Seçimleri: CHP’nin Arka Bahçesi mi, Toplumun Ortak Platformu mu?
Yayınlama: 18.03.2025
Düzenleme: 18.03.2025 14:21
A+
A-

Adalar Kent Konseyi’nin yeni yönetimi belli oldu, ancak seçim sonuçları ve yeni başkanın kimliği ilçede tartışma konusu olmaya devam ediyor. “CHP’nin arka bahçesi” olarak nitelendirilen konseyin, toplumun her kesimini kucaklayan bir platform olup olmadığı sorgulanıyor. Peki, Adalar Kent Konseyi gerçekten kent vizyonunu geliştirme, hemşehrilik bilincini artırma, sürdürülebilir kalkınma, çevre duyarlılığı, saydamlık ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirme misyonunu yerine getirebiliyor mu? Birçok Adalıya göre cevap net: Hayır.

Yeni seçilen başkan, bir önceki kent konseyi yönetiminde de yer alıyordu. Ancak o dönemin faaliyetlerine bakıldığında, “Ne yaptı?” sorusuna verilen yanıt genellikle “Hiçbir şey” oluyor. Eleştiriler, yeni yönetimin de büyük ölçüde CHP üyeleri ve destekçilerinden oluşmasıyla daha da alevleniyor. Listeler incelendiğinde hep aynı isimlerin dönüp dolaştığı görülüyor. Bu durum, “Bu ekipten Adalar’a fayda gelir mi?” sorusunu beraberinde getiriyor. Adalılar arasında yaygın kanı, bu kadroyla değişim beklemenin iyimserlikten öteye gidemeyeceği yönünde.

Adalar’ın kangren haline gelen sorunları ise ortada duruyor: Kıyı şeridi ihlalleri, imar müdürlüğünün tartışmalı uygulamaları, “Azmanbüs” olarak anılan elektrikli minibüslerin yarattığı tehlike, çevre ve tarihi eser katliamı… Peki, yeni başkan ve ekibi, Belediye Başkanı’na ve Adalar Belediyesi’ne kafa tutup bu sorunların üzerine gidebilecek mi? Yoksa İBB ve yerel yönetime baskı uygulamak yerine sessiz mi kalacak? Adalılar, bu soruların yanıtını merakla bekliyor.

“Ben demiştim, bu başkandan bir şey olmaz” diyenler kadar, “İnşallah yanılırız” temennisinde bulunanlar da var. Ancak genel hava, iyimserlikten ziyade şüpheyle dolu. Adalar Kent Konseyi’nin, ilçenin önemli aktörlerini bir araya getiren bir platform olmaktan uzak, tek renk bir yapıya büründüğü eleştirileri giderek yükseliyor. Sorunların çözümü için cesur adımlar atılıp atılmayacağı ise zamanla ortaya çıkacak. Şimdilik Adalılar, “Bekleyip göreceğiz” demekle yetiniyor.

Türkiye’de Kent Konseyleri: Yerel Demokrasinin Yeni Nefesi

Türkiye’de son yıllarda katılımcı demokrasi anlayışının yükselişiyle birlikte Kent Konseyleri, yerel yönetimlerin etkinliğini artırmak ve vatandaşların şehir yönetimine aktif katılımını sağlamak amacıyla önemli bir rol üstleniyor. Kent Konseyleri, şehirlerin ortak akılla yönetilmesini hedefleyen platformlar olarak öne çıkıyor.

Kent Konseyleri, bir şehirdeki kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, siyasi partiler ve mahalle muhtarları gibi farklı aktörleri bir araya getiren kapsayıcı yapılar olarak tanımlanıyor. “Şehrin büyük buluşma arenası” olarak nitelendirilen bu konseyler, dışlayıcı değil birleştirici bir yaklaşımla mümkün olan en geniş katılımı sağlamayı amaçlıyor. Temel hedefleri arasında kent vizyonunun geliştirilmesi, hemşehrilik bilincinin güçlendirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevre duyarlılığı, sosyal dayanışma, saydamlık, hesap verebilirlik ve yerinden yönetim ilkelerinin hayata geçirilmesi yer alıyor.

Kent Konseylerinin en önemli misyonlarından biri, yerel düzeyde demokratik katılımı yaygınlaştırmak. Bu doğrultuda, kentteki farklı paydaşları bir araya getirerek şehirlerin sorunlarını ortak akılla tartışma zemini sunuyor. Kamu kurumları ile toplum kesimleri arasında köprüler kuran bu yapılar, uzlaşma ortamları yaratıyor ve diyalog kanallarını güçlendiriyor. Aynı zamanda, gönüllü dayanışmayı teşvik ederek kentte sosyal bir hareketlilik sağlıyor

Uzmanlar, Kent Konseylerinin daha etkin bir rol oynayabilmesi için özerkliklerinin ve kaynaklarının artırılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, kamuoyunda farkındalık yaratılması ve yerel yönetimlerle iş birliğinin daha da geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor. Kent Konseyleri, şehirlerin geleceğini şekillendirmede vatandaşların söz sahibi olduğu bir danışma kurumu olarak, Türkiye’nin demokratikleşme sürecine önemli katkılar sunmaya devam ediyor.

Kent Konseyleri, Türkiye’de yerel yönetimlerin halkla buluşma noktası olarak giderek daha fazla dikkat çekiyor. Şehirlerin sürdürülebilir ve kapsayıcı bir şekilde yönetilmesi için bu platformların önemi her geçen gün artıyor.

Bir Yorum Yazın

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

ReCAPTCHA doğrulama süresi sona erdi. Lütfen sayfayı yeniden yükleyin.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.