Adalar’da Elektrikli Minibüs Tartışması: Adalılar “Azmanbüs”lere Karşı İBB Önünde Eylem Yaptı

İSTANBUL – Adalar’da İETT tarafından hizmete sokulan ve Adalılar tarafından “azmanbüs” olarak adlandırılan elektrikli minibüsler, tartışmalara ve protestolara neden oldu. Adalar Dayanışma Ağı üyeleri, Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) binası önünde toplanarak, uygulamanın yasal olmadığını ve Adalar’ın dokusuna zarar verdiğini savundu.

Ellerinde “Adalar’da Azmanbüs İstemiyoruz”, “Adalar SİT Alanıdır” yazılı dövizler taşıyan eylemciler, İBB ve İETT aleyhine sloganlar attı. Grup adına açıklama yapan Adalar Dayanışma Ağı Sözcüsü Rıdvan Yalın, Adalar’ın tamamının SİT alanı olduğunu ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edildiğini hatırlattı.

“Hukuk Hiçe Sayılıyor, Güvenlik Tehlikede”

Yalın, her türlü uygulama öncesinde koruma kurullarının ve komisyonlarının görüşünün alınması gerektiğini vurgulayarak, İBB ve İETT’nin hukuku hiçe saydığını ve halkın tepki ve taleplerini dikkate almadığını belirtti. “Azmanbüs”lerin, yerleşimin olmadığı ormanlık alanlarda, ekolojik, kültürel ve tarihi değeri olan yollarda, hatta taşıt girişinin yasak olduğu özgün sokak ve caddelerde dahi yoğun bir şekilde kullanıldığını ifade eden Yalın, bu durumun Adalar’ın güvenliğini tehlikeye attığını söyledi.

“Adalar, kamyonlar, taksiler ve azmanbüsler nedeniyle güvenli bir alan olmaktan çıktı. Artık ada sokaklarında güven ve huzur içinde yürüyüş yapmak, spor yapmak mümkün değil. Adalar, çocukların sokaklarda özgürce oynayabildiği bir yer olmaktan çıktı” diyen Yalın, uygulamaların İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İETT Genel Müdürü İrfan Demet’in kişisel tercihlerine göre belirlenemeyeceğini vurguladı.

İmamoğlu ile Yaşanan Diyalog: “Hangi Demokrasi?”

Yalın, 9 Ocak’ta Büyükada’da düzenlenen bir temel atma töreninde İBB Başkanı İmamoğlu’na “Adalar’da azmanbüs istemiyoruz. Azmanbüsleri geri çek.” dediklerini, İmamoğlu’nun ise seslerinin detone olduğunu ve protesto biçimlerinden rahatsız olduğunu söylediğini aktardı. İmamoğlu’nun kendilerine, “Ağabey demokrasi diyorsun ama kabul edenler, etmeyenler desem kaybedeceksin. Seni mağdur etmek istemiyorum. Hangi demokrasi?” dediğini belirten Yalın, “Demek Ekrem İmamoğlu’nun demokrasiden anladığı buymuş. Sadece kendisi için demokrasi istiyor. Biz, bu demokrasi anlayışını tanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Çok Sesliliği Detone Bulan Bir Anlayış”

Adalar’da “azmanbüs” istemediklerinin altını çizen Yalın, İmamoğlu’nun çok sesliliği detone bulduğunu, hoşuna giden ses tonunu ve işine gelen protesto biçimini görmek istediğini savundu.

Adalar Dayanışma Ağı, İBB ve İETT’yi hukuka uymaya ve Adalıların taleplerini dikkate almaya çağırarak, “azmanbüs”lerin geri çekilmesini talep etti. Eylem, açıklamanın ardından olaysız bir şekilde sona erdi.

Adalar’daki Elektrikli Minibüs Krizi: Hukuk İhlalleri ve Halkın Tepkisi

• Sorunun Kaynağı: İETT’nin Büyükada’da hizmete soktuğu, Adalıların “azmanbüs” adını verdiği elektrikli minibüsler, Adalar halkının yoğun tepkisine neden oldu.
• Adalar Dayanışma Ağı’nın Eylemi: Adalar Dayanışma Ağı üyeleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) önünde toplanarak, elektrikli minibüs uygulamasını protesto etti.
• Hukuki İhlaller: Adalar Dayanışma Ağı Sözcüsü Rıdvan Yalın, Adalar’ın SİT alanı ve “Özel Çevre Koruma Bölgesi” olduğunu, her türlü uygulama öncesinde koruma kurullarının görüşünün alınması gerektiğini belirtti. Yalın, İBB ve İETT’nin bu yasal zorunlulukları göz ardı ederek hukuku hiçe saydığını ifade etti.
• Güvenlik ve Yaşam Kalitesi Sorunları: “Azmanbüsler”in yoğun trafiği nedeniyle Adalar’ın güvenli bir alan olmaktan çıktığı, sokaklarda yürüyüş yapmanın, çocukların özgürce oynamasının zorlaştığı belirtildi.
• İBB ve İETT Yöneticilerinin Tutumu: Yalın, İBB ve İETT yöneticilerinin halkın tepki ve taleplerini dikkate almadığını, taşımacılığın yasal dayanağı olmadığını vurguladı.
• Ekrem İmamoğlu ile Tartışma: Yalın, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Adalar’da düzenlenen bir törende kendilerine “demokrasi” üzerinden verdiği yanıtı eleştirerek, İmamoğlu’nun demokrasi anlayışının sadece kendi lehine işleyen bir çoğunlukçuluktan ibaret olduğunu savundu.
• Sonuç: Adalar halkı, “azmanbüs” uygulamasının kaldırılmasını, Adalar’ın doğal ve tarihi dokusunun korunmasını, motorlu taşıt trafiğine ilişkin yasal düzenlemelere uyulmasını talep ediyor. İBB ve İETT’nin hukuka aykırı uygulamalarına karşı tepkilerini dile getirmeye devam ediyor.

Özetle, Adalar’daki elektrikli minibüs krizi, hukuki ihlaller, güvenlik ve yaşam kalitesi sorunları, yerel yönetim ile halk arasındaki iletişim eksikliği ve demokrasi anlayışına ilişkin tartışmaları içeren çok boyutlu bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.