Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki deprem ve ardından gelen 250’den fazla artçı sarsıntı, Türkiye’nin deprem gerçeğini bir kez daha gündeme taşıdı. Ege Bölgesi’ndeki fay hatlarına dikkat çeken uzmanlar, özellikle İstanbul’da olası bir depremle ilgili tartışmaları alevlendirirken, Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’dan ezber bozan bir çıkış geldi. Üşümezsoy, kamuoyunda sıkça konuşulan “Adalar fayı” tehlikesini net bir şekilde yalanladı.
Sındırgı depremini önceden tahmin eden Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara Denizi’nde yer alan ve İstanbul için büyük tehdit olarak görülen Adalar fayı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Adalar fayı ve orta sırt fayı diye bir şey yok. Bunlar aktif değil. Olsa bile 7.6 büyüklüğünde bir deprem üretme kapasitesine sahip değiller,” diyen Üşümezsoy, Marmara’da beklenen büyük depremin 7.6 ya da 7.8 büyüklüğünde olamayacağını vurguladı. Bölgedeki fay uzunluklarının bu büyüklükte bir enerjiyi desteklemediğini belirten uzman, İstanbul için Adalar fayı kaynaklı endişelerin yersiz olduğunu savundu.
Yeni Tehlike BölgeleriMarmara’da yakın vadede büyük bir deprem beklemediğini ifade eden Üşümezsoy, Sındırgı depreminin Ege Bölgesi’ndeki diğer fay hatlarını tetikleyebileceği uyarısında bulundu. Gerilmenin güneye doğru kaydığını belirten deprem bilimci, risk altındaki bölgeleri şu şekilde sıraladı:Manisa ve Çevresi: Manisa’nın kuzeyi, Turgutlu, Spil Dağı’nın kuzeyi ve Demirci hattında stres birikimi olabileceği belirtildi.
Simav ve Uşak: 1970 Gediz ve 2011 Simav depremlerinin yaşandığı bu bölgelerin, Sındırgı depreminden etkilenebileceği ve yeni sarsıntıların hissedilebileceği ifade edildi. Emet ve Sındırgı’nın Batısı: Artçı sarsıntıların yaklaşık 2 ay sürebileceği, özellikle Emet çevresinde hareketlilik beklendiği vurgulandı.
Üşümezsoy, Ege Bölgesi’ndeki fayların segment segment yapısı nedeniyle büyük çaplı depremler üretmediğini belirtti. “Sındırgı’daki fay kırıldı, ancak gerilme güneye, Manisa ve Turgutlu hattına kayabilir. Ege’deki faylar, büyük depremler oluşturacak uzunlukta değil,” diyerek bölgedeki riskin doğasını açıkladı.Balıkesir depremi sonrası gözlerin çevrildiği fay hatları ve İstanbul depremi tartışmaları, Üşümezsoy’un açıklamalarıyla yeni bir boyut kazandı. Uzmanlar, Ege Bölgesi’nde artçı sarsıntıların devam edebileceğini ve vatandaşların deprem hazırlıklarını gözden geçirmesi gerektiğini vurguluyor.