Böyle bir şahsı tanıyor musunuz?

Böyle bir şahsı tanıyor musunuz?
Yayınlama: 08.02.2013
Düzenleme: 11.02.2013 08:08
A+
A-

Böyle bir şahsı tanıyor musunuz?

 

 

Ada gazetesi gündemi belirlemeye devam ediyor.25 Ocak 2013 günü gazetemizin internet sayfasından yaptığımız “çöp şirketinin çalışan ÇALIŞMAYANLARI”adlı haberimiz bağımsız meclis üyesi Bülent Mısırlıoğlu tarafından Adalar belediyesi meclisine taşıdı.Bülent Mısırlıoğlu verdiği soru önergelerinde çok önemli konulara parmak bastı.Gazetemizin yayınladığı evrakları kaynak gösteren Mısırlıoğlu,bazı çalışanların hangi vasıflarından dolayı  yüksek maaş aldıklarının altını çizdi.

 

 

Bağımsız meclis üyesi Bülent Mısırlıoğlu ile yaptığımız röportajda;

 

 

Sayın Bülent Mısırlıoğlu,öncelikle röportaj isteğimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyoruz.25 Ocak 2013 tarihinde “çöp şirketinin çalışan çalışmayanları”isimli haberimizi belediye meclisi’ne taşıdınız,bu konudaki düşüncelerimizi gazetemize açıklar mısınız?

 



Belediyemizin yerel seçimlerden sonra özellikle temizlik hizmetleri konusunda gösterdiği zaafiyeti, hemen hemen her meclis toplantısında, ada halkı adına dile getirmeye çalıştım. Burada amacım bağcıyı dövmek değil, üzüm yemekti, yani çevre ve insan sağlığıyla bire bir bağlantılı olan temizlik hizmetlerinin ada halkına layık bir şekilde yapılabiliyor olmasıydı, bu açıdan temizlik hizmetlerini devamlı sorguladım.

 
04.02.2013 tarihli meclis toplantısında vermiş olduğum soru önergesinin kaynağı olarak sizin haberinizin büyük faydası oldu. Şöyle ki ; zaten temizlik hizmetlerinin sağlanmasının temelinde bir çok belirsizlikler vardı, ayrıca kamuoyunda bu işte çalışanlar konusunda çeşitli söylentiler ile gerçekten temizlik işinde çalıştırılan işçilerinin ücretlerini alamadığı gerçeği gözler önünde idi.

 
Sizin yayınlamış olduğunuz, yanlış hatırlamıyorsam Eylül 2012 ayına ait yüklenici firma tarafından tanzim edilmiş olan ücret bordrosu,
Yani yüklenici firmanın her ay hak edişini alabilmesi için, belediye’ye sözleşme şartları içerisinde vermek zorunda olduğu bir evrakın bir örneği.
Gazetenizi takip ediyorum, dolayısıyla benimde ilgimi çeken bu haberinizden dolayı kamuoyunu aydınlatıcı haber niteliği dolayısı ile sizi kutluyorum.

 
Haber içeriğini araştırdım çünkü biraz önce dediğim gibi bu belge, yüklenici firmanın belediye’den hak edişlerini yani aylık istihkakını alması için vermesi gereken belgelerden olup, bu belgede yer alan o ay içinde çalışan işçi sayıları, vasıfları ile sözleşmeyle kararlaştırılmış olan ücret ve ek ödeme (yemek, yol vb.) bilgilerinin belediyenin konuyla ilgili denetim elemanları tarafından kontrol edilerek doğruluğu teyit edildikten sonra hak ediş evraklarının tanzimi gerekiyor. Nitekim haberinizde ki belgede de bir takım imzalar var o açıdan belgenin önemi benim de dikkatimi çekti.
Haberinizde de belirttiğiniz gibi 2012/Eylül ayı Ücret Bordrosunda yer alan isimleri gözden geçirdiğimde birçoğunun hemen hemen tüm adadaki herkesin tanıyacağı isimlerden oluştuğunu bazılarının hiç belediye ile ilgilerinin olmadığını, bazılarının belediye’de başka birimlerde çalıştığını, gördüm.

 
Belediyemizin gerek yasalar gerekse de içinde bulunduğu mali sıkıntılar içinde uzman ve yetkin elemanlar la çalışma imkanı yaratmak amacı ile bu tür uygulamalara girişmesi ilk bakışta mazur görüle bilinir. Önceki yıllarda da bu amaçla uygulama örnekleri yapılmıştır. Ancak burada mazur görülmeyecek derece de abartılı bir uygulamanın ortada olduğu söz konusudur. Bu abartılı uygulamanın temizlik hizmetine olumsuz olarak yansıması benim bu konuyu meclise getirmeme sebep olmuştur.

 
Sizce abartılan nedir?

 
Yayınladığınız bordroyu incelediğimde, gerçekten temizlik işinde çalışan işçilerin aralarda serpiştirilmiş olması, bunların ücretlerinin, asgari bir ücret üzerine, artı sözleşmeyle eklenmiş diğer ücretlerden müteşekkil olduğunu , temizlik işinde çalışmayan bazı isimler karşılığında çok daha yüksek ücretlerin bulunduğu dikkatimi çekti. İlk etapta bu durumun sözleşme gereği oluşmuş olması olasılığını düşündüm, zaten sorularımın içerisinde birinci şıkta buydu “yani bu ücretlerin sözleşme gereği olup olmadığıydı”,
Fakat bordo içinde bir isim dikkatimi çekti ki, biraz da mesleğim gereği isim karşısındaki 6.113.40 TL aylık ücret rakamını görür görmez tanıdım.

 

 

Çünkü ( 6.113,40.TL ) 1 Temmuz 2012 ayından itibaren Sosyal Sigortalar Kurumu’na ödenecek prim tavanını gösteriyor. Demek ki, kendisini tanımadığım “ V .D.” isimli bu kişi en yüksek değerden bir ücretle görevlendirilmiş.
İşte bu abartıyı belediye meclis toplantısında dile getirdim ve belediye başkanımıza ilk önce “böyle bir şahsı tanıyor musun? ”diye sordum. Kendisi de tanımadığını ifade etti.
Tabi konuyu dile getirirken, sözlerimin başında söylediğim, temizliğin halinin ortada olduğu, Belediyemizin temizlik müteahhidine ödeme yapamamasından dolayı, aylardır temizlik işinde çalışan işçilerin ücretlerin birikmiş olduğu, diğer taraftan öncelikle ödenmesi gereken belediye işçi ve memur kadrolu personelin maaşlarının ödenmediği ortadayken “ne yapalım sıkıntımız var” deyip yan gelip yatmamak gerekir diye düşünerek konuyu dile getirdim ve öneride bulundum.

 

 

Aslında sizin yayınladığınız belge de bütün bunların üzerine tuz biber oldu.

 
Şöyle ki benim yaptığım önerilerimde, belediyenin fuzuli harcamalarından kaçınılması gerektiğini, bu fuzuli harcamalara örnek olarak da, işte temizlik ve buna benzer ihalelerle bu tarzda insanları çalıştırmak için bir takım uygulamalar yapılıyorsa, bunlardan vazgeçilmesi gerektiğini, yapıyorsa diyorum… dikkat edin bunları iddiadan ziyade bir.sorgu şeklinde dile getiriyorum

 

 

Örneğin zannediyorum 50 adet kadrolu işçisine Belediyemiz işçi başına onar bin lira borcu olduğunu duyduğumu, bununda beş yüz bin tl’lik bir tutara tekabul ettiğini,

 

Böyle bir şahsı tanıyor musunuz?
“Bilgisayar kullanıcısı hizmet alımı işte” Yol bakım hizmet alımı” ihaleleri gibi, adalarda ne yapıldığı tam belli olmadığı herkesçe malum olan ihaleleri niye yapıyorsunuz? Bunun yerine bu ihalelere harcanan paraları işçi ve memur maaşlarına yansıtmanız daha doğru olmaz mı?Diye dile getirdim. Yine bu yazınızdaki belgeyle alakalı olarak yaptığınız diğer ihalelerde de acaba buna benzer bir uygulamalar olup olmadığını sordum. Yani özetlemem gerekirse, bütün bu sorularım temeli hem asgari ücretle canhıraş bir şekilde temizlik işlerinde çalıştırılan ancak her türlü tasarrufta da kesinti ve kısıntı yapılması gerekenlerde ilk akla gelen o gariban işçilerin haklarını da bir an önce verilmesi sağlamaktı.

 

 

Diğer yandan eğer belediyede yanlış bir uygulama varsa, bu yanlışlardan da bir an önce dönülmesini amaçlamaktı. Ben bunları dile getirirken, bir konuda da çok üzüldüğümü ifade etmek isterim,neticede belediyenin iş ve işlemleri yasa gereği belediye meclisi içerisinden seçilen meclis üyeleri tarafından denetlenir. Benim soru önergemi vermemden önce iki meclis üyesi arkadaşımız birer konuşma yaptılar ve ben hayretler içerisinde dinledim. Bu iki arkadaşımızda denetim komisyon üyesiydiler.Fakat Ocak ayında seçildikten sonra göreve başladıklarını,belediyenin hiçbir evrakının kendilerine verilmediğini şikayet ettiklerini duydum ve buna üzüldüm.İşte bu sebeple önergemi vermeye karar verdim ve içerisinde de denetim komisyonunu göreve çağırdım yani bu konuların incelenmesi lazım,neticede burada biz ne belediye başkanımıza ne belediyedeki diğer çalışanlara karşı bir ön yargımız söz konusu değil,sadece belediyemizin iş ve işlemlerinin daha sağlıklı,daha şeffaf ve kamu adına yapılan harcamaların daha denetlenebilir olmasını sağlamak yani bu sebeplerle belediye meclisinde diğer konularda da gösterdiğim hassasiyeti bu konuda da,altını çizerek söylüyorum hiç kimseyi hedef almadan sadece konunun önemi ve özü itibarıyla dile getirdim.

 

 

Yaptığımız araştırmalarda belediye başkanına “bu şahsı tanıyor musunuz?”diye sorduğunuz ve yayınladığımız listede 6.113.40 TL maaş alan VD isimli şahsın,Türkiye’nin önemli bir partisinin bir İlçesinde  Yönetim Kurulu üyesi olduğunu belirledik.Gazetemizin yeni çıkacak sayısında açıklayacağımız bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

 
Bu konu doğru ise,yanlış anlamayın size tabi ki inanıyorum ama eğer bu konu doğru ise,durum çok daha vahim bir boyut almış olur,tabi ben emin olmadığım konuda konuşmak istemem ama biraz evvel ki açıklamalarımda bu çerçevede değişik bir yorum getirebilirim.İşte ben bu denli yüksek ücreti en azından beş,altı asgari ücretliye tekabul eden bu denli yüksek ücrete sahip bir kimsenin,şartname içerisinde belirtilip belirtilmediğini, hangi vasıf veya özelliğe göre bu ücretin verildiğini sormuştum. Fakat ne yazık ki  belediye başkanımızdan sağlıklı bir cevap alamadım. Meclis toplantısının sonuna doğru bir takım hareketlenmelerden sonra başkan yardımcısının yaptığı açıklamalarda böyle bir şahsın bordroda olmadığı,gazetede yayınlanan bordrolarında gerçeği yansıtmadığını,doğru belge olmadığını ifade ettiler.
Sizin bu söylediğinize göre durum çok daha vahim boyuta ulaşıyor,demek ki belediye dışından herhangi birisini Adalar belediyesinin,halkının vermiş olduğu vergilerin harcandığı temizlik ihalesinde, dışarıdan birisinin sigortanın tavan rakam üzerinden keyfi olarak gösterilmesi söz konusu oluyor. Aksi düşünce ile müteahhittin kendi elemanı denilse, bu durum da sözleşmede olmayan bir rakam üzerinde yüklenici firmanın çok yüksek fiyatla eleman çalıştırıyor olması da pek mantıklı gözükmemektedir.

 
Yine altını çizerek söylüyorum, tamamen sizin bilgilerinize göre bu yorumu yapıyorum, dolayısıyla burada benim ada halkı adına yapmış olduğum sorgulamanın önemi bir kat daha artmış oluyor ve bu tür hadisede haklılığımız ortaya çıkmış oluyor.Konunun belediye de bir müfettiş tarafından incelendiği ifade edildi belediye başkanımız tarafından,umuyorum konu ilgili kişiler tarafından değerlendirilmeye alınır,neticede Adalar belediyesinin iş ve işlemlerinin en doğru şekle gelmesi sağlanır.O zaman diğer ihaleler için sorduğum sorgu da bu bu şüpheden dolayı bir kat artmış oluyor.Bu arada şunu da ifade edeyim,eğer böyle bir durum söz konusuysa o kişinin de çalışmadığı bir yerde sigortalı gözükmesi Sosyal Sigortalar Kurumu açısından da dikkate alınması gereken bir husus olacaktır. Çünkü bu süreç içerisinde bir muvazzanın ortada olduğu da açıktır.

 
Verdiğiniz soru önergelerine belediye başkanı ve yardımcısı tarafından cevap verilmediği,meclisi izleyen vatandaşlar tarafından gazetemize iletildi,sizce neden cevap vermediler?

 
Verdiğim soru önergelerime cevap vermek aslında çok basitti. Çünkü prosedur gereği yüklenici firma her ay Adalar belediyesi’ne hak ediş dosyasını verir, belediye yetkilileri bir dizi kontrolleri yaptıktan sonra da hak edişini hesaplayıp ilgili firmaya tahakkuk ettirmesi söz konusudur.

 
Aynı şekilde firma her ay sözleşme gereği çalıştırdığı işçileri de bağlı olduğu Sosyal Sigortalar Kurumu’na bir bildirgeyle bildirmek durumundadır,Dolayısıyla bu Aylık Prim Bildirgesinde bildirgenin o aya ait bütün işçilerin isim ve diğer bilgilerini,ücretlerini ihtiva eden listenin bulunduğu da ortadadır.Eğer benim soruma karşılık böyle bir şeyin olmadığını, sizin yayınladığınız belgenin gerçek olmadığı iddia edildiği zaman, dosyadan Aylık Bildirge Meclise getirebilir, o isim olmadığı hepimize gösterilir,ben de bu konuda teşekkür eder kaynaklarımın yanlış olmasından dolayıda meclis üyelerinin zamanlarını aldığım için özür diler otururdum.Ama böyle olmadı maalesef,bütün bunların müfettiş tarafından incelendiğini,incelemeden sonra ortaya çıkacağını,böyle bir kişiyi çalıştırmadıkları,”şayet varsa “diye anlamadığım bir ifadeyi de ekleyerek o zaman ilgililer hakkında işlem yaparız dedikleri de ortada…

 

Sayın Bülent Mısırlıoğlu,vermiş olduğunuz bilgiler ve röportaj için çok teşekkür ediyoruz

 

Fotoğraf,röportaj: şükrü ABANOZ

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 6 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.