Kınalıada Çınartepe Mevkiinde bulunan Maliye Hazinesi mülkiyetinde, orman alanında 06.09.1996 tarih ve 8642 sayılı kurul kararı ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa aykırı olarak yapıldığı tespit edilmiş olan ve üzerinde bir çok verici olan TV vericileri anten direğinin benzeri Büyükada’da kuruluyor.
Kuleler Büyükada’ya, ‘Büyükada Yedek Anten Kulesi İnşaatı’ adı altında MAST ENERJİ VE TEKNOLOJİ A.Ş isimli bir firmaya 9.315.000 (dokuzmilyonüçyüzonbeşbin) TL’ye yaptırılıyor. Afet ve riskine karşı şuan TRT’nin verici kulesinin olduğu yere dikiliyor. Çamlıca Kulesinin bir yedeği olacak.
Edinilen bilgi bu yönde…
Doğrudur…
Afet ve riskine karşı…
Böyle denildiği zaman kulağa hoş geliyor, insanların tepkileri azalıyor…
Peki bu verici kuleleri sadece afet ve riskine karşımı hizmet verecek yoksa başka bir amaç var mı?
Kınalıada’da, 1991 yılından itibaren özel televizyon kanallarının izinsiz (kaçak) inşa ettiği çok sayıda televizyon vericisi doğal ve tarihi SİT olan şimdi ise Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Adalarımıza ve ada halkının sağlığına zarar vermekte idi. Her ne kadar direklerin çoğu kalksa da 22 direkten bir direğe inse de kalan direğin üstünde bir çok verici var.
Türkiye genelinde daha kaliteli ses, görüntü sağlayacak ve daha ekonomik koşullarla program iletme olasılığı sunacak sayısal yayıncılık için 20’yi aşkın TV-Radyo kulesi yapılması kararlaştırılmış! Çamlıca Kulesi’nin hizmet verme noktasında İstanbul’un önemli bir kısmını kapsayacağı, ancak tek başına İstanbul’a yeterli olmayacağı için şehre 2 kule/direk daha geleceği daha önce belirtilmişti.
Direklerden biri Adalar’a (Büyükada’ya) bir diğeri de Büyükçekmece tarafına yapılacak. Üçlü verici kulesi/direği, (Büyükada, Çamlıca ve Büyükçekmece) tüm İstanbul’da sayısal yayıncılık yapacak…
Özel cihazlarla sayısal yayın yapılacakmış gibi donatılan Çamlıca’daki kule için, Almanya’dan anten verici, soğutucu, dağıtıcı gibi komple bir sistem satın alınmış! Bu sistem sayısal yayına imkan vereceği gibi istenildiği zaman devreye alınabilecek.
İstanbul’un tartışmasız en gözde sayfiye yeri olan, Özel Çevre Koruma Alanı altına alınan Adalarımız, orman alanı içinde yer alan ve Orman Bakanlığı tarafından özel TV kuruluşlarına kiralanan Kınalıada’daki Çınartepe Mevkinde izinsiz inşa edilen TV antenlerinin kalan son direkle beraber 33. Yılını doldurmuş bulunuyoruz. Arşivimizdeki yüzlerce belgeden bazılarını okurlarımızla paylaşacağız.
1.3 Km2 yüz ölçümlü Kınalıada’da yaz ayları nüfus 20-25 bin kişiyi bulmaktadır. Bilim adamları ve konunun uzmanları böylesine yoğun bir nüfusu barındıran Kınalıada’nın şimdi de Büyükada’ya dikilen vericilerin yarattığı “Elektromanyetik alanın” insan sağlığı açısından son derece olumsuz sonuçlarının olacağını ve kısa vadede görülecek olan birtakım rahatsızlıklar dışında, dikildikten sonraki on yıllık zaman dilimi içinde Kanser gibi çok ciddi hastalıkların gündeme gelebileceğini belirtmişlerdi. Nitekim de bu süreç içerisinde Kınalıada’da ölümlerin %80 kanserden ölümler…
Bunun örneklerini zaman içinde gördük
Bakın; O zamanlar 13 bin kişinin devamlı ikamet ettiği Büyükada, Heybeliada ve Burgazadası’nda direkler dikildikten iki sene sonra sadece üç kişi kanserden hayatını kaybederken, 800 kişinin yaşadığı Kınalıada’da aynı süre içinde 6 kişi kanserden hayatını kaybetti.
Esasen insan sağlığına gereken önemi veren uygar ülkelerde TV antenlerinin yarattığı giderilmesi mümkün olmayan tehlikeli gelişmeler “BİLİMSEL BİR GERÇEK OLARAK KABUL EDİLMEKTEDİR…” ve bu nedenle TV antenleri yerleşim yerlerinin dışına inşa edilmektedir.
Bir kısmını yayınladığımız elimizdeki yüzlerce ilgili kurumlara yazılmış belgelerde (TC Cumhurbaşkanlığı, TC Başbakanlık, Orman Bakanlığı, İstanbul Valiliği, Adalar Kaymakamlığı, Adalar Belediye Başkanılığı, İBB, TC. Kültür Bakanlığı Koruma Kurulu vs.) direklerin izinsiz dikildiği belirtiliyor.
Bügün Kınalıada yaşayan onbinlerce insan, bu TV antenlerinin yarattığı tehlikeli ortam yüzünden sağlıklarında ve sahip oldukları değerler açısından büyük kayıplara uğramışlardır ve kayıpları artarak devam etmektedir. Şimdi de aynı risk Büyükadalıları tehdit edecektir. Kınalıadalılara verilen bu korkunç zararların ve Büyükadalılara verilecek zararların hesabını kim, hangi kuruluş nasıl verecektir. Hiçbir şey insan sağlığından önemli değildir.