Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçldaroğlu, bir etkinliğe katılmak için geldiği Büyükada’da halkla bir araya gelmeden adayı terk etmesi Adalıların tepkisine sebep oldu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Felsefe siyasetçinin en çok ihtiyaç duyduğu alanlardan birisidir. Eğer siyasetçi ülkenin sorunlarına eğiliyor ve o ülkenin sorunlarını çözmeye adaysa mutlaka felsefecilerle de bir araya gelmek zorundadır.” dedi. Böylece seçim öncesi Erdem Gül’ün ‘Adaları felsefe adası yapacağız’ vaadinin Kılıçdaroğlu’na ait olduğunu, Erdem Gül’e ait olmadığını anladık.
Güzelde Sayın Kılıçdaroğlu, seni o makam oturtan seçmeninle, vatandaşlarınla niye bir araya gelmeden adadan kaçar gibi gittin?
Genel Başkanı olduğun partinin iktidarda olduğu bir ilçede neden halkla buluşmadın? Adalar’da bir seçim kazandıysan CHP’ye gönül veren seçmeninin sayesinde kazandın. Sana yakışan bu ilçede seçim kazandıran vatandaşlarının sorunlarını dinlemektir. Adadan kaçar gibi gitmek değil.
Felsefecilerle bir araya gelmek gerekiyor da halkla bir araya gelmek gerekmiyor mu? Sorunlarını dinlemek gerekmiyor mu? Neden Adalıların sorunlarını dinlemedin?
İktidara geleceğiz diyorsunuz. İktidara geldiğinizde halka böyle mi davranacaksınız? Sorunlarından kaçacak mısınız? Yaptığınız bu davranışla önceki söylemlerinizi boşa düşürdüğünüzün farkında mısınız?
Bu soruların cevaplarını yanıtlamak için çok fazlada kafa yormak gerekmiyor. Cevap ortada. Sizin buraya atadığınız Cumhuriyet Gazetesi’nden kovulan parlamento muhabiri Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, yardımcısı Engin Çelik ve İlçe Başkanın Ercan Akpolat, kısaca 3E’lerden dolayı Adalılardan alacağınız tepki yüzünden ada halkından kaçtınız. Sorunlarını dinlemediniz. Kendi çıkarları için makamlarını kullanan bu 3E (Erdem Gül, Engin Çelik, Ercan Akpolat) yüzünden ada halkının önüne çıkamadınız ancak bu şahısları siz göreve getirdiniz ve görevde tuttuğunuz sürece de bu sorunların baş sorumlusu olacaksınız…
Önce para alıp Adalara sokturduğunuz daha sonra toplatacağız dediğiniz Akülü araçlar yüzünden alacağınız tepkiden dolayı adayı kaçar gibi terk ettiniz…
Atları kurtaracağız diye faytonları kaldırıp Türkiye’nin çeşitli illerine gönderip telef ettirdiğiniz, salam/sucuk yaptırdığınız adanın atları yüzünden adayı kaçar bizi terk ettiniz…
Adayı E5’e döndürdüğünüz için adadan kaçar gibi terk ettiniz…
Adaları, İstanbul’un en pis ilçesi haline getirttirdiğiniz için adayı kaçar gibi terk ettiniz…
Adaların kıyı şeridini talancılara, mafya bozuntularına peşkeş çektirdiğiniz için adayı kaçar gibi terk ettiniz…
Adaya hizmet etmek yerine gözleri adalıların cebinde olan yöneticiler atadığınız için adayı kaçar gibi terk ettiniz…
Adaları ‘KONDU’ cehennemine çevirdiğiniz için adayı kaçar gibi terk ettiniz
Adaları turistlik bir ilçe değil yöneticilerinizin para kazanma yeri olarak gördüğü bir ilçeye çevirdikleri için adayı kaçar gibi terk ettiniz…
Adaları yurt dışından talimat alan bazı sivil kuruluşların, radyocu bozuntularının, vakıf adı altında her taşın altından çıkan şarlatanların eline bıraktığınız, Adaları ilgilendiren toplantılarda ada halkıyla değil bunlarla yol aldığınız için adayı kaçar gibi terk ettiniz. Bu eleştiri İBB Başkanınız için de geçerli…
Sakın Adalılara program yoğunluğundan dolayı vaktim yoktu demeyin
Adalar’da CHP uzun bir zamandır iktidarda ve temizlik konusu da malum. Adalar layıkıyla temizlenmiyor. Ancak ne zaman İBB Başkanı veya CHP Genel Başkanı vb. geldiğinde geçeceği yollar yıkanıyor, temizleniyor, çöpler toplanıyor, çalışanlar güzel kıyafetteler giyiyor ancak adanın üst tarafları yine çöplükten geçilmiyor.
Peki bu yapılanları Adalıların görmediğini mi sanıyorsunuz?
Böyle ucuz oyunlarla Genel Başkanınızı ve İBB Başkanınızı kandırabilirsiniz belki onlarda kanmaya hazırdır, işine geliyordur ama Adalıları kandıramazsınız. Nitekim bu makamlara tekrar gelebilmek için Adalıların oyunu almanız gerekiyor. “Adalar’da CHP ceketini koysa kazanır” artık böyle bir söylemde bulunmak fazla iddialı olsa gerek. Adaların halini gördükten sonra…
Şükrü ABANOZ