Dolmabahçe Vapuru, İstanbul’un nostaljik vapurlarından biri olup, Boğaz’ın “Bahçe Sınıfı” olarak bilinen üç vapurdan (Paşabahçe, Fenerbahçe ve Dolmabahçe) biridir. Bu sınıf, üst katlarındaki yaz bahçeleri ve ön bölümlerindeki kış bahçeleri nedeniyle adlandırılmıştır.
Vapur, ince uzun ve hafif kavisli bir gövde yapısına sahip olup, saatte 18 mil hıza ulaşabilen güçlü makineleriyle Boğaz’ın en hızlı ve dayanıklı gemilerinden biriydi.
Fenerbahçe Vapuru ile “İskoç kızkardeşler” olarak anılan Dolmabahçe, 1950’li yıllarda İskoçya’da inşa edilmiştir.
İnşaat ve Teknik Özellikler
Hizmet Hayatı
Dolmabahçe Vapuru, 2 Nisan 1953’te ilk seferini yaparak Galata Köprüsü, Adalar ve Yalova hatlarında yolcu taşımaya başlamıştır.
Üst güvertesindeki hasır koltuklar ve bar gibi konforlu özellikleriyle yolculara keyifli bir yolculuk sunardı. Kış Bahçesi adı verilen salon, yolcu sayısının artmasıyla iptal edilerek tahta sabit sıralarla değiştirilmiştir.
1980’ler ve 1990’lar, vapurun Boğaz’da iki kıta arasında veya Adalar’a seferler yaptığı en aktif dönemlerdi; bu yıllarda İstanbul sakinleri vapurları bir “teferrüç” (eğlence ve ferahlanma) aracı olarak benimsemiş, hatta şarkılar, öyküler ve şiirler üretmiştir.
Boğaz’daki buharlı gemilerin tarihi ise 1830’lara, İngilizlerin işlettiği “Swift” (halk arasında “Buğ”) gemisine uzanır.
Emeklilik ve Sonrası
Vapur, 1993 yılında kazan dairesindeki ağır bir çatlak nedeniyle hizmetini sonlandırarak Hasköy Tersanesi’ne bağlanmıştır. Daha sonra Aliağa’da sökülerek hurdaya ayrılmıştır.
Bahçe Sınıfı’nın üç vapurundan sadece ikisi günümüzde oturup çay içilebilecek durumda kalmış, bunlardan yalnızca biriyle denize açılabilmektedir; ancak Dolmabahçe bu aktif olanlardan biri değildir.