Turistik bölgelerin kanayan yarası haline gelen ve tatilcileri canından bezdiren hanutçuluk uygulaması, Türkiye genelinde yasal olmayan bir faaliyet olarak tanımlanıyor. Özellikle İstanbul’un gözbebeği Adalar’da “çağ dışı” olarak nitelendirilen bu yöntemle mücadele kararlılıkla sürerken, ülke çapında Kabahatler Kanunu kapsamında caydırıcı cezalar uygulanıyor.
Hanutçuluk, en basit tanımıyla turistleri belirli dükkân, restoran veya işletmelere yönlendirerek komisyon alma esasına dayanıyor. Arapça kökenli “hanut” (dükkân) kelimesinden türeyen bu terim, özellikle turizm sezonunda yoğunlaşan ve turistler üzerinde baskı kurarak onları rahatsız eden, hatta dolandırıcılıkla anılabilen bir yöntem olarak biliniyor. National Geographic’in “Dolandırıcılar Şehri” belgeselinde dahi İstanbul’daki hanutçuluğun turistleri aldatma yöntemlerinden biri olarak işlenmesi, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.
İstanbul’un incisi Adalar, hanutçulukla mücadelede kararlı bir duruş sergiliyor. Adalar Belediyesi Başkanı Ali Ercan Akpolat, bu uygulamayı “çağ dışı” ve “Adalar’a yakışmayan” sözleriyle tanımlayarak, hanutçuluğun Adalar’da yasal olmadığını ve önlenmesi için çalışmaların sürdüğünü vurguladı. Belediye, esnafla yapılan görüşmelerde bilinçlendirme ve kurallara uyumun önemine dikkat çekerek, Adalılar ve misafirler için kaliteli, güvenli bir ortam yaratma sorumluluğunun altını çiziyor. Burgazada gibi bölgelerden gelen münferit şikayetler ise denetimlerin sıkılaştırılması gerekliliğini ortaya koyuyor.
Hanutçuluk, Türkiye genelinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 37. maddesi kapsamında ele alınıyor. Bu maddeye göre, mal veya hizmet satmak amacıyla başkalarını rahatsız eden kişilere idari para cezası uygulanıyor. Örneğin, Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası, bu cezanın 50 TL olarak belirlendiğini ve kolluk kuvvetleri veya belediye zabıtası tarafından uygulanabildiğini duyurmuştu.
Ancak yaptırımlar sadece para cezasıyla sınırlı kalmıyor. Özellikle turizmin kalbinin attığı bölgelerde işletmelere yönelik daha ağır cezalar da gündemde. Marmaris’te hanutçuluk yaptığı tespit edilen 13 işletmeye 3 ila 10 gün arasında kapatma cezası verildiği, İzmir Kemeraltı’nda ise 9 iş yerinin 1 hafta süreyle mühürlendiği biliniyor. İstanbul’da ise sadece 2018 yılının ilk yarısında hanutçuluk yapan 2.638 kişiye toplam 2 milyon 55 bin 503 TL para cezası kesilmiş olması, mücadelenin boyutunu gösteriyor. Sultanahmet ve Kapalıçarşı gibi tarihi ve turistik merkezlerde emniyet ekipleri tarafından düzenlenen operasyonlar da hanutçuluk faaliyetlerini engellemeye yönelik atılan adımlar arasında.
Uzmanlar, hanutçuluğun Türkiye turizmine zarar veren ve turistlerin ülkemizden kötü anılarla ayrılmasına neden olan önemli bir sorun olduğunun altını çiziyor. Bu yasadışı uygulamanın engellenmesi için hem yerel yönetimlerin hem de merkezi idarenin denetimleri artırması, cezaların caydırıcılığının korunması büyük önem taşıyor. Turistler ise hanutçulukla karşılaştıklarında durumu Alo 179 Turizm Çağrı ve Danışma Merkezi gibi resmi kanallara bildirerek bu mücadeleye destek olabilirler. Esnafın bilinçlendirilmesi ve etik kurallara uyumun teşvik edilmesi de sorunun çözümünde kilit rol oynuyor.