İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adalar Belediyesi’nin yeni hizmet binası temel atma programına katılımı sırasında bir grup Adalı tarafından protesto edildi. Toplantıya Beylikdüzü, Tuzla, Kadıköy, Üsküdar, Çekmeköy ve Kartal belediye başkanları katıldı.
Protestocular, İmamoğlu’nu hedef almasının temel sebebi olarak Adalar’da faytonların kaldırılmasının ardından toplu taşıma aracı olarak kullanılmaya başlanan “azmanbüs” olarak adlandırılan minibüsleri gösterdi.
Adalılar, bu minibüslerin Adalar’ın dar sokaklarına ve tarihi dokusuna uygun olmadığını savunuyorlardı. Ayrıca, İmamoğlu’nun “katılımcı yönetim” anlayışını yeterince yansıtmadığı ve Adalıların taleplerini dikkate almadığı eleştirileri de dile getirildi. Bu protestolar, İmamoğlu’nun Adalar’daki ulaşım politikalarına karşı duyulan memnuniyetsizliğin bir göstergesi olarak 8 Temmuz’da Saraçhane Parkı’nda da devam etti. Adalar halkı, İBB binası önünde bir araya gelerek “azmanbüs” uygulamasına tepki gösterdi ve Adalar’ın doğasını ve kültürel kimliğini koruyan bir ulaşım planı talep etti.
Bu protestolar dizisi, 31 Mart seçimleri sonrasında İmamoğlu’nun kendi seçmenleriyle karşı karşıya geldiği ilk önemli olay olarak değerlendirildi. İmamoğlu, protestoculara fayton meselesinin kapanmış bir konu olduğunu belirterek yanıt verdi.
Adalar, İstanbul’un önemli turistik ve tarihi bölgelerinden biri olmasının yanı sıra, kendine özgü bir yaşam tarzına ve doğal dokusuna sahip. Ada sakinleri, uzun yıllardır ulaşım konusunda çeşitli sorunlarla karşı karşıya. Faytonların kaldırılmasıyla birlikte başlayan “azmanbüs” tartışmaları, bu sorunları daha da görünür hale getirdi.
İmamoğlu yönetimi, faytonların kaldırılmasının ardından toplu taşıma ihtiyacını karşılamak amacıyla Adalar’a minibüs seferleri başlattı. Ancak, Adalıların büyük bir kısmı bu minibüslerin Ada yollarına uygun olmadığı görüşünde. “Azmanbüs” olarak adlandırılan bu araçların, dar sokaklarda trafik sıkışıklığına ve gürültü kirliliğine neden olduğu, ayrıca Adalar’ın tarihi dokusuna zarar verdiği iddia ediliyor. Protestocular, hem faytonların kaldırılmasına hem de “azmanbüs” uygulamasına karşı çıkarak, Adalar’da ulaşımın çevreye duyarlı ve ada yaşamına uygun bir şekilde sağlanması gerektiğini vurguluyorlar.
Protestocular, İmamoğlu’nun bu kararı alırken Adalıların görüşlerini yeterince dikkate almadığını ve “dayatmacı” bir tutum sergilediğini savunuyorlar. Adalar’ın sadece İstanbul’un değil, tüm Türkiye’nin ortak değeri olduğunu vurgulayan protestocular, ulaşım planlamasının Adalıların ihtiyaçları ve Adalar’ın doğal yapısı gözetilerek yapılması gerektiğini belirtiyorlar.
İmamoğlu, Adalar’daki temel atma töreninde yaptığı konuşmada sıfır atık projesine de değindi. Adalar’ı sıfır atık ilçe haline getirmeyi hedeflediklerini belirten İmamoğlu, bu projenin Adalar’a ekonomik katkı sağlayacağını ve çevreci bir yöntem olduğunu vurguladı. Projenin başarısı için evlerde, iş yerlerinde ve restoranlarda atık ayrıştırmanın önemine dikkat çeken İmamoğlu, Çevre Koruma Daire Başkanı ve Adalar Koordinatörü’nün bu süreci yakından takip edeceğini belirtti.
İmamoğlu’nun protestoculara verdiği yanıt, bazı kesimler tarafından “küçümseyici” ve “samimiyetsiz” olarak değerlendirildi. İmamoğlu’nun, protestocuların eleştirilerini dikkate almadığı ve demokratik bir tutum sergilemediği eleştirileri yapıldı.
İmamoğlu’nun Adalar’daki protestosu, Adalar’da yaşanan ulaşım sorunlarını ve İmamoğlu yönetiminin “katılımcı yönetim” anlayışını sorgulayan önemli bir olay oldu. Protestolar, Adalıların taleplerinin ve Adalar’ın özel statüsünün dikkate alınması gerektiğini bir kez daha gösterdi. Özellikle Adalar gibi tarihi ve ekolojik açıdan hassas bir bölgede, kalkınma ile çevre koruma arasında denge kurmanın zorlukları ortaya çıkıyor. “Azmanbüs” protestoları, bu zorlukların ve yerel halkın katılımının önemini gözler önüne seriyor.
Bu olay aynı zamanda İmamoğlu ve yönetimi için siyasi bir sınav niteliği taşıyor. Protestoların İmamoğlu’nun popülaritesini ve gelecek siyasi hedeflerini nasıl etkileyeceği, özellikle yaklaşan seçimler göz önüne alındığında, merak konusu. İmamoğlu’nun bu protestolardan ders çıkararak Adalıların taleplerine daha duyarlı bir yaklaşım sergilemesi ve şeffaf bir iletişim kurması önem taşıyor.
İmamoğlu’nun sıfır atık projesi ise Adalar’ın çevresel sorunlarına çözüm bulma potansiyeli taşıyor. Bu projenin Adalar’da ve İstanbul genelinde başarılı bir şekilde uygulanması, uzun vadede çevre kirliliğinin azaltılmasına, kaynakların verimli kullanılmasına ve sürdürülebilir bir yaşamın teşvik edilmesine katkı sağlayabilir. Ancak, projenin başarılı olabilmesi için Adalıların desteğini ve katılımını sağlamak, aynı zamanda Adalar’ın kendine özgü koşullarını ve zorluklarını göz önünde bulundurmak büyük önem taşıyor.