İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Adalar İlçe Başkanı Ercan Akpolat ile geçtiğimiz günlerde bir toplantı yaptı.
Bir açıklama yapılmayan toplantının konusunu bilmek için müneccim olmak gerekmiyor, tabii ki konu atlar. İmamoğlu görüşmeden sonra bir açıklama yaparak bütün topu Tarım İl Müdürlüğü buna bağlı olarak İlçe Tarım Müdürlüklerine atıp, Akpolat’tan aldığı bilgi üzerine olsa gerek ‘atların üstünde çip var. İl Tarım Müdürlüğü uydudan izlesin’ gibi doğru olmayan bir açıklama yaptı.
Önce çip olayına bir açıklık getirelim. Atalara çip daha önce İl Tarım Müdürlüğü tarafından takıldı. Yeni bir şey değil. Nedir bu çip? Atın kimliği vs. gibi bilgiler. İlçe Tarım Müdürlüğünde de 2-3 Bin TL değerinde olan bir çip okuma makinası var, bu makinayla atın yanına giderek atın derisinin altında bulunan çipe okutarak atın bilgilerini görür. Yani uydudan atın izlenmesi gibi bir şey yok.
Adalar konusunda Ekrem İmamoğlu iki kere yaş tahtaya bastı. Birincisi İETT Müdürü ve Adalar Belediyesinin yanlış yönlendirmesiyle, İETT’nin akülü araçlarını, hiçbir tescili olmadan, trafikten men edilmesine kadar valilikle, kaymakamlıkla karşı karşıya gelecek ölçüye varan süreç yaşanmış ve sonunda elektrikli araçlar Adalar’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir sene geçici izni ile faaliyet göstermeye başlamıştı. Bu izin de önümüzdeki haziran ayında bitiyor. Bakalım ne olacak! İkincisi ise ellerine yüzlerine bulaştırdıkları atlar konusu. Uydudan at takibi yapıldığı saçmalığını saymazsak.
İmamoğlu iki kere ulusal düzeyde tepki topladı, gündemden düşmedi. Halkın tepkisini aldı. Bunu da iki kere Adalar yüzünden yaşadı. Zeytinburnu’ndan değil, Kartal’dan değil. İstanbul’da binalar yıkıldı, sel bastı bu kadar tepki almadı. Sorunun kaynağı nereden çıkıyor? Hatalı olan, yanlış bilgilendiren, herkesi birbirine sokan, İmamoğlu’nun hedef haline getiren kim? Yukarıda cevabı verdik.
Sözleşme İBB ile at sahiplerinin arasında yapıldı. Devir teslim onların arasında yapıldı. Taşımacılık İBB üzerinden yapıldı. Adadaki taşeron kimdi? Ercan Akpolat. Taşımacılığı organize eden kendisi, nam ve hesabına bu işleri yapan, hiçbir görevi/yetkisi olmayan kişiyle bu işler yaptınız. Üstüne de yanlış bilgilendirildiniz.
İmamoğlu büyük bir siyasi risk aldı. 16/17 milyonun vergi ödediği İBB’nin kasasından 300 MİLYON’a yakın bir kaynak aktardı Adalara, “atları eziyetten kurtaracağım” dedi. “Mafyalaşmadan kurtaracağım” dedi. Doğru işler yapmaya çalıştı ama buradakiler ne yaptı? Bundan bile rant elde etmeye çalışan veya rant bulmaya çalışan insanlar, İmamoğlu’nu hedef haline getirdi. Eğer bunu da İmamoğlu görmüyorsa biz gözünün içine sokuyoruz. Daha ne kadar kılavuz olarak bu kargalarla yola çıkacaksınız? Bu kargalar başınızı belaya soktu, bu gidişle sokmaya da devam edecek.
Adalar 39 ilçenin en küçük olanı ama en belalı olanı, en çok şikayet edilen, en fazla beyaz masayı meşgul eden ve İstanbul’da bütünüyle SİT alanı olan tek yer. Bu kadar sorun olması, bu kadar siyaseten kötü gösteriliyor olmasının sorumlusu veya sorumluları kimler? Cevap belli.
Sayın İmamoğlu, sonuç olarak Adalar’daki bu sorunların sorumluluğundan kaçarak suçu başka yerlere atamazsınız. Sorumlu tutmanız gereken kişiler Adalar Belediyesi ve Ercan Akpolat’tır. Hesap sormak istiyorsanız 15 yıla yakın Adaları yöneten kendi partinizin seçilmiş belediye başkanlarına soracaksınız.
Şükrü ABANOZ