[flgallery id=78 /]
Mahkemeden önce yazı vereceksin!
FATOŞ’UN ÇİLESİ
Adalar İlçesi,Büyükada 23 Nisan caddesi No:27/A’da Caria butik adlı bir işletmesi olan Fatma İslamoğlu’nun çektiği sıkıntı,yanlız bir kadının neler yapabileceğini,kamu kuruluşu ve bir takım şahıslarla nasıl mücadele edileceğini bir ders gibi önümüze koyuyor.
Fatma İslamoğlu’un sıkıntıları,yıllardır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Kurulu’nun 31.03.1984 gün ve 234 sayılı kararı ile Sit alanı ilan edilen alanda,İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu’nun 25.12.1991 tarih ve 4047 sayılı genel kararı ile korunması gerekli kültür varlığı tescil edilen ve 12 yıldır kiracı olarak bulunduğu binanın el değiştirmesiyle başlıyor.Kira kontratı A.K.isimli sahışla aylık 3000 TL kira anlaşması olan İslamoğlu,2012 yılının Ağustos ayı itibari ile yüzde elli hissesinin M.A.D’ye geçtiğini öğrenmiş ve kiralarını düzenli olarak ödemeye devam etmiş.Ancak çatıdan su akmaya başlayınca önce A.K’yi aramış daha sonra yüzde elli hak sahibi olan M.A.D’ye sorunu belirtmiş ve tehditlerle başlayan Fatma İslamoğlu’un çilesi savcılık ve mahkemeye kadar intikal etmiş…
Çok sıkıntı çektiğini söyleyen Fatma İslamoğlu,hem şahıslardan hem de belediyenin taraflı tutumundan çok şikayetçi.Maddi ve manevi çok kaybının olduğunu belirten İslamoğlu,”Aralık ayının 3’ünde binanın çatıdan su akmaya başlayınca,bina tarihi eser olduğu için ilk işim belediye ye gittim.Belediye zabıtası geldi,her kes gördü,tutanaklar tutuldu,ancak belediye bize bir türlü yazı vermedi.Sonra Kudep’e yazdım.Kudep’den cevap geldi.Daha sonra da belediyeden Mürsel Ayrancı imzalı bir cevap geldi.Belediyenin cevabında,Ayedaş’tan elektriğin kesilmesi ve mağazayı tahliye etmem için,benim bildiğim kadarıyla belediyenin mahkemeye intikal etmiş bir olay için böyle bir yazı verme hakkı yok.Birincisi bir iş yeri zarar görüyor,ikincisi tarihi eser zarar görüyor. Tarihi esere zarar gelmemesi için mal sahibini uyarması gerekirken,Mürsel Ayrancı bana tahliye yazısı yazıyor,hem de mahkemeye intikal etmiş bir konuyla ilgili olarak.Günlerce mağazamı kapatıp çıkmak zorunda kaldım.
Aylarca mallarımın üstünü örtmek zorunda kaldım.Çünkü çatıdan akan su durmuyor.Amaç beni bezdirip,korkutmak ve göndermek politikası ve bunlarla ilgili suç duyurularında bulundum. 13 Mart’ta buraya bilirkişi ve hakim geldi.Hakimin söylediği şu idi,”bir cam çerçeve değişecek diye kiracının tahliye edilmesine gerek yoktur,biz buna bakacağız” dedi ve 9 Mayıs tarihi ile davanın reddine,kontratımın” süresizliğine” karar verdi.Buraya aylık 3.000._TL kira ödüyorum.Çok hırpalandım,hem maddi hem de manevi .Burada ben işyerimin savaşını veriyorum.Hem de bir tarihi eser yok ediliyor.Yapanlar kadar göz yumanlar da suçlu.
Mahkemeden 3 gün önce Perşembe günü sabahı Hatice Farsakoğlu buraya geldi.Ancak konunun ona nasıl intikal ettiğini anlatayım;Benim belediye ye dilekçelerim var.Yazışmalarım var.Hatice farsakoğlu kapının önünden geçerken beni gördü,canım cicim,hiç bunları demeyin dedim.Sizin belediyeniz bu,bu sorunlar oluyor dedim.Kapıdan içeri girdi;”ah,ah,ah,vah,vah,vah,ah bu nasıl olur böyle”dedi.işte siz buna meyil açıyorsunuz sizin belediyeniz dedim.İlçe Başkanı geçiyordu onu çağırdı,”biz ne yapacağız?Bu insanı alacağız karşımıza konuşacağız.Böyle bir saçmalık olmaz,hak var hukuk var” diyerek gitti. Mahkemeden önce Adalar Belediye Başkanı’nın eşi Hatice Farsakoğlu’nun kendisine tekrar geldiğini belirten İslamoğlu;”O gün geldiler,önlem alacağız,edeceğiz söz “Fatoşcuğum sen adamızda değerlisin,”benim için değil burada bir katliam işleniyor bana göre çok büyük bir “bomba” var,buna yetkililerin müdahale etmesi lazım dedim.Ondan sonra 13 Mart’ta işte burada gündüz güzel bir hava, turist var, içeride müşterim var,bir anda sağanak başladı,bütün spotlardan şakır şakır su akıyor.Hatice Farsakoğlu’nu aradım,telefonumu açmadı,gittim karakola ifade verdim.Yetkililer ve belediye gelip,resimler çekildi,yine hiç bir şey olmadı.
9 Mayıs mahkemeden 4 gün önce Hatice Farsakoğlu kapıya geldi ve aynen bana şunu söyledi;”Fatoşcuğum benim hatırıma seni Eylül’e kadar rahat bırakacaklar”.Başkası olsa bilmiyorum ne yapardı.Ben ise sadece şunu söyledim;Benim Perşembe günü mahkemem var deyince,Hatice Farsakoğlu;”Hayır mahkemeden önce senden Eylül’de boşaltacağına dair bir yazı istiyor”dedi .Mahkemeden bir gün önce bir beyefendi geldi adadan aynı şekilde.Dedim ki benim yarın mahkemem var Hukuk ne derse mahkeme ne karar verirse ona uymak zorundayız dedim…
Fatma İslamoğlu,ilk olarak mal sahibi M.A.D. ile karşılıklı tehdit suçlamalarıyla Adalar Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulmuş ancak Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/848 soruşturma nolu,2012/430 nolu karşılıklı olarak birbirlerini tehdit suçlamasında yeterli delil bulunmadığından Kovuşturmaya Yer Olmadığı kararı vermiş.İkinci suçlamada ise Fatma İslamoğlu ,mal sahibi M.A.D nin “Bunlar senin iyi günlerin burayı başına yıkacağım”tehdidi ile Adalar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne başvursa da Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı 2013/112 soruşturma nolu,2013/78 karar nolu kararında itilafın hukuki mahiyet arz etmemesi nedeniyle “Kovuşturmaya Yer Olmadığı” kararına varmış. Adalar Sulh Hukuk Mahkemesi ise mülkün ilk sahibi A.K’nin açmış olduğu kira sözleşmesinin iptali,kiralananın tahliyesi davasında 2012/187 esas,2013/63 karar no ile “davanın reddine” karar vermiştir.
09.05.2013 günü mahkemenin “davayı red etmesi” ve “Fatoş’un lehine” karar vermesi ile Fatoş’un çilesi biter mi?…Bilmiyoruz ancak yanlız bir kadının bu mücadelesi adalılar tarafında “takdir” edileceği kesin gibi gözüküyor…
Şükrü Abanoz-adagazetesi 29.05.2013
ADALAR BELEDİYESİ’NİN YAZDIĞI TAHLİYE RAPORU
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN YAZISI
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI V NUMARALI KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU’NUN YAZISI
FATMA İSLAMOĞLU’NUN İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE VERDİĞİ DİLEKÇESİ