Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç belediyeyi yönetmekten daha iyi yaptığı iş olan suç duyurularında bulunma arşivine bir yenisini daha ekledi.
Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç, şeker hastası ve son zamanlarda zona hastalığı nedeniyle tedavi gören adalarımızın 73 yaşındaki emekli öğretmeni İsmet kulaksız hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun nedeni İsmet Kulaksız’ın kendisini koltuğundan indirme endişesi!
Atilla Aytaç, adaların çeşitli sorunlarını gündeme getiren ve çözüm için bu yaşına rağmen ada için çalışan Kulaksız hakkında Kaymakamlığa verdiği dilekçesinde “Dilekce sahibi “kayyum kanunu” na atıfta bulunarak sürekli kayyum atanmasını istemektedir. Olaganüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 1 Eylül 2016 tarihli, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanununun 45 ye 57’nci maddelerine eklenen fıkralar ile aynı kanunun gecici 9’nci madde eklenmiştir. Dolayısıyla kayyum atanmasını gerektirecek haller gerek K.H.K/674’de gerekse 5393 Say”’. Belediye Kanunu’nda açıkca belirtilmiş olmasma rağmen şikayetci dayanaksız, delilden yoksun isnatları hakkmda ayrıca kamu görevlilerine ısrarla mesnetsiz suçlamalarla meşgul etmesine yönelik T.C.Anayasa 39 ve 128’nci, T.C.K.’nun 125, 127, 131, 267. ye D.M.K.’nun 25’nci maddesine göre işlem tesis edilebilecegini hususunu bilgilerinize arz ederim.” diyerek Kaymakam’a buyurmuş.
Kamu hizmetleri, vatandaşların vergileriyle yerine getirilmektedir. Vatandaşlar, kaliteli hizmet alma beklentisiyle vergilerini kamu görevlilerine emanet etmektedir. Bu anlamda kamu hizmeti bir “emanet”tir. Yani İsmet hoca ödediği verginin karşılığını almak için senin yapman gereken kontrol işlerini yapıp belediyeni uyarıyor… Ne diyor? Arkadaş malların üzerindeki fiyat etiketlerini kontrol et, çoğunda etiket yok… Doğru; Gazete olarak yaptığımız pazar gezilerinde İsmet hocanın haklılığını görüyoruz. Bunu ulusal basında görüyor. Nitekim yakın zamanda çıkan haberlerde Adaların Büyükada, müşteri kazıklamada Bodrum’a rakip çıktığı, Yemeğin yanında servis edilen yarım sepet ekmek için hesaba 20 TL yazan bazı mekanlar, Izgara balık ve salata Beşiktaş Çarşı’da 35 TL olmasına rağmen , Büyükada’da 70 TL olduğu ulusal medyada eleştirilmişti. İBB 156 yere ceza kestiği gelen haberler arasında.
İlgili linklerden bazıları…
Bu haberleri de şikayet ettiğin vatandaşın 73 yaşındaki İsmet Kulaksız yaptırmadı…
http://www.guncel724.com/gundem-haberleri/buyukadada-ekmek-20-lira-su-ise-6-kat-pahali-9510.html
http://www.milliyet.com.tr/buyukada-bodrum-la-yarisiyor–ekonomi-2451928/
https://www.neoldu.com/buyukadada-ekmegin-fiyati-20-tl-19868h.htm
http://www.interturk.tv/buyuk-kazik-burasi-bodrum-degil-ekmek-20-tl-6876h.htm
Şikayeti okuyunca Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç’ın Adalar Belediyesine gelen ve teftiş edip yazdığı ve bazı yerel basın da çıkan belediyeye KAYYUM atanmasını belirten raporunu sanki İsmet hoca yazıyor, gündem oluşturuyor bahanesiyle Kaymakamlığa suç duyurusu yaptığı anlaşılıyor.
Sayın başkan, KAYYUM yazılarını yazan seni inceleyen müfettiş, 73 yaşındaki emekli şeker hastası hoca değil. Bu ne korkudur anlamak mümkün değil. Sen neden korkuyorsun? Suçlu olan korkar! Eğer bir suçun günahın yoksa niye korkuyorsun? Niye emekli şeker hastası öğretmen hakkında suç duyurusunda bulunuyorsun? Neden 73 yaşında hasta hocayı makamından kovuyorsun? Bir başkana bu yakışıyor mu?
Peki emekli hocamız İsmet Kulaksız ne yaptı..? Her zamanki üslubunun dışına çıkarak avukatlara taş çıkarak bir savunma yazdı… Savunmasının en çarpıcı bölümü ise, ‘Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Herhangi bir ilçenin Belediye Başkanı hukukun üstünde ilçesindeki İTA amiri pozisyonundaki Kaymakamlığa verilen dilekçelere karşın yapılacakları bildiremez. Kaymakamlık Belediye Başkanlarının Birim Amirliği değildir. İstedikleri kişileri susturmak için Kaymakamlığa, istedikleri şekilde yazılar yazıp ceza verilmesi, savcılık takibi yapılması için işlem tesis ettirilmesini talep edemezler’ bölümü… Sayın başkan, İsmet hoca için yaptığın suç duyurusu dilekçesini kim yazdıysa derhal kapının önüne koy. Eğer sen yazdıysan vay adalıların haline!
İSMET HOCANIN SAVUNMASINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Narsist olarak tanımladığımız kişilerde tıpkı Narkissos gibi kendilerine hayran olma, kendilerine tapınma hastalığı vardır. Gururlu, kibirli kişilerdir. Nankörlük had safhadadır. Çıkarları söz konusu olduğunda bir başkasına alçakgönüllü davranabilirler ve bu rolü çok güzel oynarlar, ancak çıkarları sona erdiği zaman arkalarını dönüp giderler; pragmatist, faydacı, menfaatçi kişilerdir.
Çevrelerinde olmak isteyenler onları övmek zorundadır; çünkü bu insanlar başkalarından gördükleri hürmet ve saygıyla beslenirler. Yapıcı da olsa kendilerini eleştiriye kapatmışlardır, iyi niyetle yapılan bir eleştiriyi bile bir hakaret, bir aşağılanma olarak algılarlar; bu yüzden hata yapmaya mahkümdurlar. Başkalarına acı çektirirler fakat hiç pişmanlık duymazlar. kadınlar güzellik, aşk gibi konularda hayallere sahipken, erkekler para hayali kurarlar.. Bu düşüncelerinin arkasında bencillik ve ayrımcılık duyguları yatar.
Narsistler sürekli olarak, projeksiyon savunma mekanizmasını kullanırlar. Kendilerini eksik hissettirecek ve kendilerine duyulan saygıyı azaltacak yorum yapılmasına izin vermezler. İşi, kendilerini eleştirenleri yok etmeye kadar vardırabilirler. Narsistler bir suç olduğunda sorumluluğu başkasının üzerine atarlar. Her şeyi psikolojik bütünlüklerini bozacak bir tehdit olarak algılarlar; bu yüzden sürekli alarmda, sürekli tetiktedirler. Mutluluğu uyuşturucu, alkol gibi anlık ve somut zevklerde ararlar.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az…
Şükrü Abanoz