Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın tabanından geçen Marmara Denizi, tsunami açısından Türkiye’nin en riskli bölgelerinden biri olarak öne çıkıyor. Jeolog Prof. Dr. Celal Şengör, olası bir depremde deniz tabanında meydana gelebilecek heyelanların, Marmara kıyılarına 7 metre yüksekliğinde tsunami dalgalarını getirebileceğini belirtiyor. Bu veriler, Türk Hava Kuvvetleri’nin talebi üzerine yapılan araştırmalara dayanıyor.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından hazırlanan bir rapor da, geçmişte İstanbul’u vuran 6 metrelik tsunami dalgalarına dikkat çekiyor. Rapora göre, Marmara Denizi’nde en riskli bölge Adalar olarak belirlenirken, olası bir depremde tsunami dalgasının yüksekliğinin 3 metreyi aşmayabileceği ifade ediliyor. Ancak geçmişte yaşanan 1509, 1766, 1894, 1912 ve 1999 depremlerinde, modellemelerde öngörülenden çok daha yüksek dalgaların gözlemlendiği vurgulanıyor. Bu durum, Marmara’daki tsunamilerin sadece depremlerden değil, depremlerin tetiklediği deniz tabanı heyelanlarından da kaynaklandığını ortaya koyuyor.
Modellemelere göre, olası bir depremde en yüksek tsunami dalgaları, 5 dakikadan daha kısa bir sürede Adalar bölgesine ulaşabilir. Bu durum, bölgede yaşayan milyonlarca insan için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Kandilli Rasathanesi’nin raporunda, “Bölge denizlerindeki deprem kuşaklarının kıyı bölgelerine yakınlığı nedeniyle tsunami uyarısı için gereken zaman çok sınırlıdır” deniliyor. Enstitü bünyesindeki Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme-Değerlendirme Merkezi, bir depremin tespit edilmesinden sonra 7 ila 15 dakika içinde tsunami uyarısı veya bilgi mesajı yayınlıyor. Ancak bu sürenin 7 dakikanın altına indirilmesinin şu an için mümkün olmadığı belirtiliyor.
Çalışmada, özellikle Adalar ve Doğu Marmara’nın tsunamiye daha yüksek oranda maruz kalabileceği vurgulanıyor. Kandilli Rasathanesi’nin farklı deprem senaryolarına dayalı tsunami tehlike analizlerine göre, Marmara genelinde deprem kaynaklı tsunami dalga yüksekliklerinin 2.2 metreyi aşmayacağı öngörülüyor. Ancak geçmişte yaşanan tsunamiler, deniz tabanı heyelanlarının etkisiyle daha yüksek dalgaların oluşabileceğini gösteriyor.
Prof. Dr. Celal Şengör ve Kandilli Rasathanesi uzmanları, Marmara Bölgesi’nde yaşayanların olası bir deprem ve tsunami senaryosuna karşı hazırlıklı olmaları gerektiğini vurguluyor. Tsunami uyarı sistemlerinin geliştirilmesi ve halkın bilinçlendirilmesi, olası bir felaketin etkilerini azaltmak için büyük önem taşıyor.
Marmara Denizi’nde beklenen büyük deprem ve tsunami riski, hem yetkilileri hem de bölge sakinlerini alarma geçirirken, acil önlemlerin alınması gerektiği bir kez daha ortaya çıkıyor.