Adalar İlçesinin 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planlarının iptal kararı Danıştay tarafından bozuldu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.6.2011 tarihli, 1344 sayılı kararı ile kabul edilen 21.9.2011 onay tarihli 1/5000 ölçekli Adalar İlçesi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile bu plana yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali Danıştay tarafından bozuldu.
Danıştay kararın hukuki değerlendirme bölümünde “davaya konu idari işlemin hukuka uygunluk denetimini yapmakla görevli idari yargı merciince, 2577 sayılı Kanun’un 2. maddesinde sayılan unsurlar yönünden, işlemin hukuka aykırı olup olmadığına dair yargısal denetim yapılması ve bu denetim sonucunda varılan kararın gerekçeli olarak ortaya konulması gerekmekte iken, uyuşmazlıkla ilgili gerekçeler açıkça ortaya konulmaksızın dava konusu nazım imar planının tamamının iptali yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında usul ve hukuka uyarlık görülmemiştir.” İfadelerine yer verdi.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz iş insanı Ve aynı zamanda DSP Adalar İlçe Balkanı N. Murat Pekin. “Defalarca bu konuda gerek gazetenize, gerekse diğer mercilere tek bir beyanda bulundum. Dedim ki;
Bir imar planı binlerce parseli, bölgeyi, kısaca bir bölgenin tüm hayatını ilgilendirir. Muhakkak ki bütün bir bölgeyi ilgilendiren yüzlerce madde ve parsel detayını konu eden bir planda bazı hatalar da olur. Bu hatalar münferit hatalardır. Eğer bu münferit konularda hata görüyorsanız o parsel veya maddenin iptali için dava açabilirsiniz. Ancak falanca parsele fazla hak verilmiş, yada şu madde yanlış diye o madde yada o parselin imar durumunun iptali yerine tüm bir imar planının iptalini isteyecek şekilde bir dava açarsanız, buna ben tek kelime ile ahlaksızlık derim. Zira sizin derdiniz üzüm yemek değil bağcı dövmektir. Burada özellikle “ahlaksızlıktır” dedim. Zira imar planı bir ilçe yada bölgenin hayatıdır. Plan olmayan yerde Hastahane dahi yapamazsınız.
Maalesef Mimarlar Odası, Adalarda bağcı dövme peşinde olan bazı marjinal grupları peşine takarak ki başta adına “Dünya Mirası Adalar” denilen ne üdüğu belli olmayan bir grup ve Adalar Belediyesi’ndeki uzantılarının yönlendirmesi ile böyle bir dava açtı ve 2017 yılında uçurtma bir bilirkişi raporu ile tüm planların iptali yönünde saçma sapan bir karar çıkarttırdı.
Bugün ise Danıştay bu saçma sapan kararı aynen benim dediğim gerekçe ile bozdu.
Peki sonuç ne?
Sonuç, Adaların 30 senedir süren kanayan yarasını beş sene daha uzattı.
Bu durum ise, bu plansızlığın bahane edilerek adaların İBB yetkisinden alınıp Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlanmasına gerekçe oldu.
Sonuç olarak hukuk yerini buldu.
Umarım bu karar 35 senelik kanayan yaranın kapanmasına sebep olur.” dedi