Silivri açıklarında yaşanan 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından gözler yeniden İstanbul’a çevrildi. Mega kentin en önemli gündem maddelerinden biri olan “depreme hazırlık” bir kez daha kritik bir konu olarak öne çıkarken, konut satışlarındaki hareketlilik dikkat çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2024 verileri, İstanbul’un konut piyasasında lider konumda olduğunu ve satışların özellikle Marmara Denizi’ne kıyısı olan güney ilçelerinde yoğunlaştığını ortaya koyuyor.
İstanbul’da yaklaşık 6 milyon konut ve 1,5 milyon iş yeri bulunuyor.
600 bin konutun ise “riskli” olduğu belirtiliyor.
Mart 2024’te Türkiye genelinde 110 bin 795 konut satılırken, İstanbul 19 bin 820 satışla %17,89’luk payla zirvede yer aldı.
2024’ün ilk çeyreğinde İstanbul’da en fazla konut satışı gerçekleşen ilçeler şöyle sıralanıyor:
Esenyurt: 7.378 konut
Bahçelievler: 2.548 konut
Pendik: 2.480 konut
Beylikdüzü: 2.471 konut
Başakşehir: 2.448 konut
Kartal: 2.418 konut
Kadıköy: 2.308 konut
Maltepe: 2.100 konut
Ümraniye: 2.083 konut
Küçükçekmece: 2.016 konut
Aynı dönemde en az satış yapılan ilçeler ise şu şekilde:
Adalar: 69 konut
Çatalca: 129 konut
Beykoz: 280 konut
Şile: 321 konut
Beyoğlu: 452 konut
Sarıyer: 567 konut
Bayrampaşa: 688 konut
Beşiktaş: 725 konut
Esenler: 825 konut
Bakırköy: 860 konut
Veriler, konut satışlarının ağırlıklı olarak İstanbul’un Marmara Denizi’ne kıyısı olan güney ilçelerinde yoğunlaştığını gösteriyor. Depremin en çok hissedildiği bölgelerden Esenyurt ve Beylikdüzü, satışlarda başı çekerken, fay hatlarına daha uzak ve nüfus yoğunluğunun düşük olduğu kuzey ilçeleri Adalar, Çatalca, Beykoz gibi lokasyonlar daha az rağbet görüyor.
İstanbul’un güney sahillerindeki ilçeler, hem erişilebilir fiyatları hem de gelişen altyapısıyla alıcıların ilgisini çekiyor. Ancak uzmanlar, bu bölgelerdeki yoğun yapılaşma ve deprem riskinin, kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık süreçlerini daha da kritik hale getirdiğini vurguluyor. Kuzey ilçelerindeki düşük satışlar ise daha çok yüksek fiyatlar, sınırlı arsa stoğu ve bölgenin coğrafi yapısıyla ilişkilendiriliyor.
İstanbul, konut piyasasındaki hareketliliğiyle Türkiye’nin lokomotifi olmayı sürdürürken, deprem gerçeği kentin hem alıcılar hem de yetkililer için en önemli önceliklerinden biri olmaya devam ediyor. (Kaynak: TÜİK, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı)