Unutmadık,unutmayacağız,
unutturmayacağız!
2000 yılında Kınalıada’da Adaspor Sağlıklı Yaşam Derneği tarafından lösemi hastası küçük Nilgün Akbağ’ın tedavi giderlerini karşılamak,onun yaşama tutunabilmek için verdiği olağanüstü mücadelesine destek olmak için Adalar İlçesinde Kaymakam vekili Ünal Okyar’ın izni ile,Adalar tarihinin en büyük kampanyası açılmış ancak küçük Nilgün’ün vefatı üzerine Emlak Bankası Büyükada şubesince özel hesapta toplanan bağışların kullanılmayan 20.000 TL’lik bölümü,hukuksuz bir şekilde zamanın Kaymakamı ve aynı zamanda Adalar Vakfının Başkanı Mustafa Farsakoğlu tarafından Adalar Vakfı’na aktarılmıştı.
Bağış kampanyasının sorumlu kurul Üyeleri,zamanın kaymakamı va aynı zamanda Adalar Vakfı’nın başkanı Mustafa Farsakoğlu’nun paranın üstüne yatmak için Adalar Vakfına aktardığı bağış paralarının Adalar Vakfı’nın vakıf senedinde sağlık hizmetleri olmadığı için itiraz etmişlerdi.
Farsakoğlu ve yandaşı Adalar Vakfı’nın üyeleri yaptıkları hukuksızluk ve usülsüzlüklerin bir gün başlarına bela olmaması için sorumlu kurul üyelerine bir belge imzalatmaya çalışmışlar ancak başarılı olamamışlardı.
Vakfın özel harcamalarının karşılanması için imza atmaya zorlanan bağış sorumluları bunu kabul etmeyerek itiraz ettmişlerdi.Ancak ölen minik kızın bağış paralarına gözünü dikmiş kaymakam Mustafa Farsakoğlu,bu itirazı kabul etmeyerek bağış paralarını yandaşı Adalar Vakfı’na aktarmıştı.
Bir müddet sonra bağışların 5.500 TL’si ve daha sonra 10.000 TL’si amaç dışı (vakfın özel harcamalarının karşılanmasında)kullanıldığı,denetçilerin incelemesinde ortaya çıkmasından sonra,kaymakamlığın verdiği görevlendirme kararın da vakıf senedinde,sağlık hizmetlerinin olmaması nedeniyle yanlış olduğu,bağış paralarının amaç dışı kullanıldığı ve paranın faiziyle birlikte iade edilmesini istedi.
Adalıların bağışlarını özel giderlerinin karşılanmasında kullanan ve bu nedenle yardım toplama yasasını ihlal eden Adalar Vakfı,yaptığı usulsüzlüklerin üstünü kapatmak için dava açmış ancak mahkeme vakıf senedinde yapılmak istenen değişikliğe izin vermemiş ve davayı reddetmişti.
Mustafa Farsakoğlu ve Adalar Vakfı’na soruyoruz;
1)Doktor ve gerekli sağlık donanımlarının olmadığı adalarımızda hukuksuz bir şekilde bu parayı şahsi harcamalarınızda kullanmaya UTANMADINIZ MI?
2)Kafanızı yastığa koyduğunuzda hukuksuz olarak özel harcamalarınızda kullandığınız bu parayla bir ada da olsa hızlı bir ambulans alma imkanı varken,hastaneye yetiştirilemeden ölen adalıların ve 10 cm’lik bir kesik yüzünden hızlı bir şekilde hastaneye götürülemeyen,doktorunun “10 dakika önce gelse kurtulurdu”dediği,şu an hastanede yatağa bağlı yaşayan ALİ MERT BALTACI’NIN suratı rüyalarınızı giriyor mu?
3)Ölümünden iki gün önce bağış sorumlularının başkanı rahmetli Hikmet Abanoz’a son isteği “HİKMET AMCA BANA BİR LAPTOP ALIRMISIN”olan ancak son isteği yerine gelmeden aramızdan geç yaşında ayrılan küçük Nilgün Akbağ’ın mezarına gidip bir dua okudunuz mu?
4)Adalar Kızılay Başkanı Ömer Faruk Berksan;Adalar Vakfı bağış paralarını yedikten sonra kalan miktar olan ve şu an yaklaşık 100 Bin TL. olup ve sizin hesabınızda bulunan bağış paralarını,adalıların sağlık harcamalarında kullanmak için bunca senedir neyi bekliyor sunuz?Yoksa siz de Adalar Vakfı’nın izinden mi gidecek siniz?
5)Adalar Kızılay Başkanı Ömer Faruk Berksan;Çelik Gülersoy Kültür Vakfı’nı işgal eden Adalar Vakfı için arayı bulma amacıyla gidip,Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç’ın hukuksuz olduğu, kanunları uygulayacağını bildirip geri adım atmayacağız sözünü duyduktan sonra terk ettiğiniz belediye ziyaretinden tüm Kızılay üyelerinizin haberi var mıdır?Bu bir yönetim kurulu kararı mıdır?Eğer değilse Kızılay gibi önemli işler yapan bir kurumu,hukuksuz bir şekilde Çelik Gülersoy Kültür Merkezi’ni işgal edenler için bulaştırdığınız dan ötürü istifa etmeyi düşünüyor musunuz?
7)Çelik Gülersoy Kültür Vakfı işgalcileri ve Adalar Vakfı yandaşları,sergi alanının arkasında hukuksuz bir şekilde kahvehane gibi kullandığınız ve ticari bir işletmeye çevirdiğiniz yerin boşaltılması için hukuku uygulamaya çalışan Adalar Belediyesine direnip,Taksim gezi eylemlerindeki gibi çadırlar kurup direneceğinizi duyduk.Eğer bu doğruysa Taksim gezi pakı için masumane bir şekilde demokratik hakları olan protestolarını yaparken çıkan olaylarda hayatlarını kaybeden Abdullah Cömert,Ethem Sarısülük,Mehmet Ayvalıtaş,Mustafa Sarı,İrfan Tuna,Ali İsmail Korkmaz,Berkin Elvan,Burak Can Karamanoğlu,Mehmet İstif,Elif Çermik ve aldığı emirleri uygularken hayatını kaybeden polis komiseri Mustafa Sarı,polis memuru Ahmet Küçükdağ,Ahmet Atakan ve çeşitli yerlerinden yaralanan 8163 kişi(unuttuğumuz atladığımız isimler varsa veya bir hatamız olduysa özür dileriz)ruhlarını,hukuksuz ve kanunsuz bir şekilde gelir getirici bir mülke dönen sergi alanını arkasındaki yer için kullamaya UTANMAYACAK MISINIZ?
8)Çelik Gülersoy Kültür Merkezi’nin tüm adalılara açılacak olması sizi niye rahatsız ediyor?
DİĞER ÖNEMLİ BELGELER İÇİN TIKLAYIN
Şükrü ABANOZ
